Yirminci
yüzyılın son dönemleri, her alanda çok büyük değişimlere sahne olmuştur. Örgütlerin
yapılarının ve işlevlerinin değişmesi, artan rekabet ortamı, çalışan gereksinimlerinin çeşitliliği ve gün
geçtikçe artan önemi ve çalışana bakış tarzının farklılaşması ile birlikte,
çalışanların örgütlerine katkısının artırılması, onların mesleki ve kişisel
gelişimin sağlanmasını gerekli kılmıştır. Buna bağlı olarak çalışanın performansının
etkin bir şekilde yönetilmesi fikri ortaya atılmıştır. Performans yönetim
sistemi kavramı ise bu değişimlerin sonucunda meydana gelmiştir. Performans
yönetim sistemi kısaca; bireysel performansın standart ve ölçütler aracılığı
ile belirlenmesi, ölçülmesi ve tarafların bilgilendirilmesi yoluyla bireysel
performans ve örgütsel etkililiğin birlikte geliştirilmesi olarak ifade
edilmektedir.
Bolton performans yönetim sisteminin genel amacını, örgüt etkinliklerini,
kendi becerilerini ve katkılarını sürekli iyileştirmeleri için, bireylerin ve
grupların sorumluluk üstlendikleri bir kültür oluşturmak olarak tarif
etmektedir. Örgüt kültürü olarak da ifade edilebilen bu kültür yapısının çekirdeğini
oluşturan değerler, çalışanların davranışlarını nitelendirmeye, değerlendirmeye
ve yargılamaya yarayan ölçütlerin kaynağıdır.
Bir
örgütün büyümesi ve varlığını sürdürebilmesi, performansı sürekli gelişmeyi
sağlayacak şekilde yönetme becerisine bağlıdır. Performans
yönetim sistemi, çalışanların örgütsel amaçlara ulaşmak için gösterilen ortak
çabaya, çalışmalarıyla yapacağı katkının derecesinin arttırıcı biçimde
yöneltilmesi, değerlendirilmesi, ücretlendirilmesi, ödüllendirilmesi ve
geliştirilmesi sürecidir. Performans Yönetimi olarak da
anılan bu süreç, performans geliştirme, eğitim ihtiyaçlarını saptama, kariyer
yönetimi ve ödül sistemlerini uygulamak açısından oldukça önemli bir veri
toplama sistemidir.
Cumming ve Worley performans yönetiminin,
hedef belirlemeyi, performans değerlendirmeyi ve ödül sistemlerini kapsadığını,
ayrıca iş stratejileriyle ilgili olarak çalışanın işe yönelik davranışlarını
yönlendirdiğini vurgulamaktadır. Dedehayır ise performans yönetimini,
çalışan ile yöneticisi arasında iki yönlü ve sürekli iletişime dayanan,
karşılıklı beklentileri belirleme ve görüş birliğine varma amacı taşıyan bir
ortaklık olarak tanımlamaktadır.
Performans
yönetimi, istenilen amaçlara yöneltmek için örgütün mevcut ve geleceğe ilişkin
durumu ile ilgili bilgi toplama, bunları karşılaştırma ve performansın sürekli
gelişimini sağlayacak yeni ve gerekli etkinlikleri başlatma ve sürdürme
görevlerini yüklenen bir yönetim sürecinin sağlanması ve gerçekleştirilmesi
gerekli örgütsel amaçlara ve bu kapsamda personelin ortaya koyması gereken
performansa ilişkin ortak bir anlayışın örgütte yerleştirilmesidir. Performans yönetim sistemi kısa ve uzun
dönemli kâr hedeflerini göz önüne alarak işletmedeki insan etkinliklerinin ve
kaynaklarının optimize edilmesi çalışmasını da içeren bir uygulamadır.
Performans
yönetim sistemi; örgüt, takım ve bireylerin daha verimli hâle gelmesini amaçlar ve bilgi, beceri, gerekli
yeterlikler, çalışma ve gelişim planları konusuyla ilgilenir. Amaçlara,
koşullara, planlara, anlaşmaya ve geliştirme planlarına bağlı kalarak
performansı sürekli olarak incelemeyi konu alır. Öğrenme ve geliştirme üzerine
odaklanır. Performans yönetim
süreci içerisinde örgütün tüm üyeleri bir hiyerarşi içinde değil, takım arkadaşları
olarak görülür. Bu süreçte sorumluluk, üzerinde anlaşmalara, beklentilere ve
gelişim planlarına dayandırılır ve yöneticilerle takım üyeleri arasında var
olan normal etkileşimin bir parçası olarak değerlendirilir.
Performans
yönetim sistemi, bir kuruluştaki insan
kaynağının maksimum potansiyelini gerçekleştirmeye yönelik olarak motive
edilmesi bağlamında performans kullanma, amaçlar, ölçütler, geri besleme ve
tanınmaya yönelik olarak insan yönetimi için geliştirilmiş sistematik bir
yaklaşımdır.
Performans Değerlendirme Sisteminin Sağlıklı Olarak Tesis
Edilmesi ile Sağlanacak Hususlar
|
Örgütün, sürekli gelişme ve öğrenen örgüt anlayışını
benimsemesi,
|
Yılda bir kez yapılan öznel değerlendirme yerine yıl
boyunca nesnel değerlendirme ve gelişme,
|
Arzu edilen örgüt kültürünün yerleştirilmesi,
|
Hedeflerin yaygınlaştırılması,
|
Kişilerin kendilerini örgütün bir parçası olarak görmesi,
|
Örgütsel ve kişisel hedeflerin bütünleşmesi,
|
Yeterlik kavramının ve yeterlik analiz tekniklerinin
gelişimi,
|
Bu analizlerin davranışsal konulardaki performans
değerlendirmeye temel oluşturması,
|
Performans yönetiminin yalnızca yöneticilerin değil
herkesin işi olduğunun anlaşılması,
|
Performans yönetiminin ana hedefi
bireysel gelişimin desteklenmesi yoluyla örgütsel gelişimin
sağlanmasıdır. Performans yönetimi ile bireyin geçmiş dönemlere ait
performansının gözden geçirilmesi ve şirket hedefleri doğrultusunda gelişim
ihtiyaçlarının belirlenmesi sürecine ait yapılan işlemlerin tümü ifade edilmeye
çalışılmaktadır. Performans yönetim sistemi özellikle, işçilerin çalışma
koşulları, ikramiyeler, ödüller veya işten çıkarmalar için karar aşamasında
devreye girer. Ayrıca, çalışanlara gereken eğitimin verilmesi performans
yönetiminin en önemli amaçlarındandır.
Performans Yönetim Sisteminin Ana Bileşenleri
|
|
Stratejik yön belirleme ve planlama
(stratejik
planlama buna bağlı yıllık iş planları)
|
|
Kritik başarı alanı ve yıllık hedeflerin indirgenmesi ve
süreç hedefleriyle ilişkilendirme
|
|
Yetkinlik hedefleri`nin belirlenmesi
|
Rehberlik
ve izleme
|
Performans değerlendirme (Hedef gerçekleşmelerinin değerlendirilmesi
ve geribildirim verilmesi)
|
|
Yönetim ve profesyonel gelişim programları (yetkinlikleri
geliştirerek performansı yükseltecek program ve gelişme planlarının
oluşturulması)
|
|
Ücret yönetimi (ödüllendirme sistemleriyle
ilişkilendirme)
|
|
Kariyer yönetimi (kariyer haritalarının ve yedekleme
planlarının oluşturulması için alt yapı oluşturma)
|
Yukarıda açıklandığı gibi performans
değerlendirme, performans yönetim sisteminin sadece belli bir bölümünü kapsamakta olup tek
başına uygulandığında yetersiz kalmaktadır.
Bu kapsamda; performans yönetim
sistemi insan kaynakları işlevlerine veri tabanı
oluşturulması ve örgütlerin etkinliğini arttırıcı özelliği nedeniyle çok önemli
bir uygulama olarak görülmektedir. Örgütün, çalışan ile yaptığı iş anlaşmasının
koşullarının ne oranda gerçekleştiği, çalışanın ilgi ve yeteneklerinin işe ne
düzeyde yansıdığı, kişinin iş başarısı, görev tanımındaki standartlara ulaşıp
ulaşmadığı, kariyer planlamasının ne düzeyde olacağı ve çalışanların
motivasyonunun artırımı ancak doğru yönetilen bir performans yönetim sistemi
ile mümkün olacaktır. Sistemin uygulamasından sonra elde edilen sonuçlara göre çalışana
yönelik başarı beklentisinin ne oranda gerçekleştiği belirlenmiş olacak ve bu
bilgiler ile kişinin terfi etmesi, kariyer planının hazırlanması, ücretinin
artırılması, görevinin değiştirilmesi, işten çıkarılması, daha fazla sorumluluk
verilmesi gibi idarî kararları vermek kolaylaşacaktır.
Performans yönetim
sisteminin başarıya ulaşması için hangi amaca ulaşmak için ne şekilde
uygulanmak istendiği ve sonunda neye ulaşılacağı açık bir şekilde
tanımlanmalıdır. Bu beklentilerle ilgili
olarak üst yöneticilerle alt kademelerde görev alan yönetici ve çalışanların
beklentileri arasında da bir paralellik ve dil birliği sağlanmalı ve performans
yönetimi için gerekli alt yapı oluşturulmalıdır. Örgütün ortak
değerleri, temel amacı, ne yöne
gitmek ve bu yönde hangi sonuçlara ulaşmak istediği, stratejileri ve stratejik
hedeflerin neler olduğu performans yönetim sisteminin kurulmasına temel teşkil
eden düşüncelerdir.
Performans
yönetim sistemi, kendini yönetme
üzerine yoğunlaşan, bireylere yardım ve rehberlik yaparak gelişmelerini teşvik
eden bir uygulamadır. Performans yönetimi ile uzlaşılan amaçlara yönelik olarak
gerekli becerilerin kazandırılması bağlamında eğitime duyulan gereksinim açıkça
ortaya çıkar. Bu süreçte çalışanlar geribildirim elde eder, performansları incelenmiş
olur ve rehberlik ve danışmanlık hizmetleri almış olurlar.
Performans yönetim sisteminin etkin bir
şekilde uygulanabilmesinde örgütte çalışan yönetici ve çalışanların davranış
tarzları, örgüt kültürü büyük önem taşımaktadır. Bu çerçevede kuruluşun yüksek
performansa ve sonuç odaklı bir kültüre sahip olması beklenir. Performans
Yönetim sistemi diğer insan kaynakları sistemleri gibi sürekli
öğrenme ve gelişme süreci olarak değerlendirilmeli, en yalın ve kolay
uygulanabilir bir yapıyla başlatılıp, mevcut uygulama sonuçlarından çıkarımlar
yapılarak ileriye dönük olarak geliştirilmelidir. Aksi takdirde performans
değerlendirme süreci için harcanması gereken zaman ve emek şirketleri
korkutabilir veya süreci başarıyla tamamlayabilecekleri konusunda kendilerine
güvenlerini sarsabilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder