Bir
takım ayırt edici özellikler performans değerlendirme yöntemlerinde geleneksel
ve çağdaş performans değerlendirme yöntemleri şeklinde ayrımın yapılmasına
neden olmaktadır. Genel olarak; geleneksel yöntemler eski ve demode, çağdaş
yöntemler ise yeni ve modern performans değerlendirme uygulamalarını temsil
etmektedir.
Geleneksel
değerlendirme yöntemleri, uzun yıllar kullanılmış ve örgüt yapısına göre hâlen
birçok örgüt tarafından kullanılmakta olan yöntemlerdir. Modern yöntemlerin
ortaya atılması ve birçok faydalı yönüyle geleneksel yöntemlere göre üstün
olması, bu yöntemin tamamen yok sayılması anlamına gelmemektedir. Her ne kadar
geleneksel uygulamaların olumsuz yönleri, çağdaş değerlendirme yaklaşımlarının
geliştirilmesine neden olmuşsa da, bazı örgüt yapılanmalarında geleneksel
yaklaşımların hâlâ geçerli çözümler üretebildiği söylenebilir. Çünkü başta 360o
performans değerlendirme yöntemi olmak üzere modern performans değerlendirme
yöntemleri; örgüt yönetim sistemi gelişmiş, alt sistemleri örgüt yapısına
entegre olmuş, çalışan sayısı ve kârlılığı fazla örgütlerde daha başarılı
sonuçlar vermektedir.
Türkiye’de
toplam 1 milyon 800 bin küçük ve orta büyüklükte işletme (KOBİ) bulunmaktadır. KOBİ’ler istihdamın % 60’nı
ihracatın ise % 25’ni sağlamakta ve Türkiye’de bulunan işletmelerin % 99’nu
oluşturmaktadır. KOBİ’lerin yaklaşık 270 bini sanayi işletmesi niteliğinde olup
imalât alanında faaliyet göstermektedir. İmalât sanayinde faaliyet gösteren
KOBİ’lerde yaklaşık olarak 1milyon 300 bin kişi çalışmaktadır. Bu çalışanlar arasında
nitelikli işgücü oranının sadece yüzde 27 olması KOBİ’lerde işe alım sürecinden
itibaren performans değerlendirme uygulamalarında önemli sorunlar olduğunu
göstermektedir. Ancak KOBİ’lerde çalışan ortalama personel sayısının oldukça
düşük olması 360o gibi modern değerlendirme yöntemlerin uygulamasını
güç kılmaktadır. Bu sebeple geleneksel performans değerlendirme yöntemlerinin
daha uzun yıllar gündemden düşmeyeceği, belki de modern yöntemlerle bir
etkileşime uğrayabileceği değerlendirilmektedir.
Geleneksel
performans değerlendirme yöntemlerini, çağdaş performans değerlendirme
yöntemlerinden ayıran belirleyici hususlar aşağıda belirtilmektedir:
Geleneksel Performans Değerlendirme Yöntemlerini,
Çağdaş Yöntemlerinden Ayıran Belirleyici Hususlar
|
||
Mutlak amir anlayışı kendini hissettirir.
|
Sadece amir değerlendirmesini içerir.
|
Değerlendirme sürecine ön yargılar etki eder.
|
Sonuçlar sadece saptama ve yargı işlemlerinde
kullanılır.
|
Geleceğe yönelik fikir vermez.
|
|
İş performansından ziyade, kişilik yapısı
ölçülür.
|
Genellikle baskı veya korku
unsuru olarak kullanılabilir.
|
|
Gizlilik hâkimdir
|
Standartlaşma yoktur.
|
Eğitime ihtiyaç göstermez.
|
Geleneksel değerlendirme yöntemlerinde, birinci sıradaki
amir ile çalışan arasında tek yönlü olarak işleyen bu süreçte başarılı olmak
için değerlendirme
sonuçlarının değerlendiricinin bir üstü tarafından gözden geçirilmesi faydalı
sonuçlar verecektir. Böylece performans değerlendirme sürecini bilgili ve
yetkili bir diğer kişinin kontrol etmesi sağlanmış olacaktır.
Bu tür bir kontrol mekanizmasının kurulması çalışanlar arasında bilinçli veya
bilinçsiz bir ayırımcılığın yapılmasını önlemek için uygulama sonuçlarının
izlenmesi bakımından son derece önemlidir.
Geleneksel
performans değerlendirme yöntemi olarak bilinen birçok uygulama bulunmaktadır.
Bu yöntemler müteakip maddelerde açıklanacaktır.
Sıralama
Yöntemi
Günümüzde
oldukça demode olarak sınıflandırılan sıralama yöntemi, güvenilir sonuçlar alınamaması nedeniyle
işletmelerde kullanımı oldukça sınırlı olan bir yöntem olarak bilinmektedir.
Çalışanların statülerine ve görevlerine
bakılmaksızın bir havuzda toplanıp değerlendirilmeye tâbi tutulması, ayrıca performans
ölçütlerinin yeterli sayıda olmaması yüzünden, sıralama yöntemi sonunda
alınan çıktılar nesnel olmamaktadır. Bu yöntemde
sonuçların sayısal olarak hesaplanamaması, sadece birinci amirin yüzeysel
değerlendirilmesine göre belirlenmesi, çalışanların başarı dereceleri
arasındaki farklılıklarında tam olarak anlaşılamamasına neden olmaktadır. Sıralama
yönteminde çalışanların birbirleriyle öznel yargılara göre kıyaslanması,
çalışanın moral ve motivasyonuna da olumsuz etki yapabilmektedir.
Sıralama
yöntemi; basit sıralama yöntemi, alternatif sıralama yöntemi, puan verme
yöntemi ve ikili karşılaştırmalar yöntemi olmak üzere dört kategoride halinde
incelenmektedir.
Basit Sıralama Yöntemi
Basit
sıralama yönteminde, öncelikle örgütte çalışan personel çalıştıkları bölüme
göre ayrılır daha sonra her bölümde çalışan personel iyiden kötüye doğru
sıralanır.
Yöntem
basitçe şu şekilde işlemektedir. Birinci sıradaki amir bir kâğıda bölümde
çalışan personelin ismini herhangi bir sıra takip etmeksizin yazar. Kâğıttaki
isimler arasından kendi düşünce ve izlenimlerine göre en değerli bulduğu adayı
birinci sıraya, en değersiz bulduğu adayı son sıraya yazar ve bu isimlerin
üstünü karalar. Daha sonra geride kalan adaylar arasında en değerli bulduğu
adayın ismini ikinci sıraya ve en değersiz bulduğu adayı son sıraya yazar ve
süreç böylece bütün adayların ismi karalanana kadar devam eder.
Değerlendirme
sonunda amirin elindeki liste de çalışanlar en başarılıdan, en başarısıza doğru
sıralanmış olur. Bu yöntem kısa zamanda tamamlanması, basit ve ekonomik olması
açısından avantajlıdır. Diğer yandan tamamen değerlendiricinin kişisel görüşüne
dayandırıldığından nesnel değildir.
Alternatif
Sıralama Yöntemi
20 kişiden daha az çalışanı olan
işletmelerde uygulanan bir yöntemdir. Uygulama şekli basit sıralama yöntemine
benzer ancak personel çalıştıkları işe göre bölümlere ayrılmaz. Öncelikle
işletmede çalışan tüm personel bir kâğıda yazılır. Sıralamada kolaylık olması
açısından sıralan bu personel önceden kendi aralarında iyi, kötü ve orta gibi
kategorilere ayrılır. Daha sonra listede en iyi olduğu düşünülen çalışan başka
bir listenin en başına, en kötü olduğu değerlendirilen çalışan ise listenin en
sonuna yerleştirilir. Kalan çalışanlar içinde en iyi ve en kötü olduğu
düşünülen personel aynı şekilde diğer listenin en iyi ikinci ve en kötü ikinci
sırasına yerleştirilir. Bu işlem ilk listede ki bütün personel diğer listeye
yerleştirilene kadar sürer.
Alternatif sıralama yönteminde en
iyi ve en kötü çalışanı seçmek nispeten kolay olsa da orta derecedeki
personelin belirlenmesi oldukça güçtür.
Puan
Verme Yöntemi
Puan verme yöntemi belirlenmiş bir puan
toplamının, yine belirlenmiş bir grupta çalışan bireylere, değerleri ölçüsünde
birinci sıradaki amiri tarafından verilmesi ve puan verme işleminden sonra
çalışanların en yüksek puandan en düşük puana doğru sıralanmasıyla oluşturulan
bir performans ölçüm yöntemidir.
Bir
imalât atölyesinde çalışan 10 çalışana ustabaşı tarafından toplam 100 puanın
başarıları ölçüsünde dağıtılarak performans değerlendirme yapılması, puan verme yöntemine bir örnek olarak aşağıda
gösterilmektedir.
Puan
Verme Yöntemi İle Performans Değerlendirme
|
|||
Çalışanların İsimleri
|
Verilen Puan
|
Çalışanların İsimleri
|
Verilen Puan
|
Ali
|
14
|
Sadık
|
8
|
Veli
|
5
|
Hayrettin
|
9
|
Selami
|
4
|
Timur
|
7
|
Tayyar
|
16
|
Hakan
|
21
|
Selim
|
6
|
Okan
|
10
|
Toplam
|
100
|
Tablo’da verilen puanların, aşağıda
görüldüğü gibi büyükten küçüğe doğru sıralanması sonucunda imalât atölyesinde
çalışan bireylerin performans sıralaması ortaya
çıkmış olacaktır.
Puan
Verme Yönteminde Çalışanların Sıralanması
|
|||
Çalışanların
|
Çalışanların
|
||
Başarı Sırası
|
İsimleri
|
Başarı Sırası
|
İsimleri
|
1
|
Hakan
|
6
|
Sadık
|
2
|
Tayyar
|
7
|
Timur
|
3
|
Ali
|
8
|
Selim
|
4
|
Okan
|
9
|
Veli
|
5
|
Hayrettin
|
10
|
Selami
|
İkili
Karşılaştırmalar Yöntemi
İkili
karşılaştırma yöntemi çalışanların birinci sırada bulunan amirleri tarafından
yapılan bir uygulama olup, amirin emrinde çalışan, her bir bireyi, performans
değerlendirme ölçütü olarak belirlenen
her bir konuda, ayrı ayrı diğer çalışanlarla karşılaştırarak, bu
karşılaştırmalar sonucunda olumlu değerlendirme miktarına göre çalışanların
sıralanması suretiyle gerçekleşmektedir. Bu yöntemin uygulaması aşağıda
görülmektedir.
İkili
Karşılaştırma Yöntemiyle Değerlendirme (Performans
Ölçütü: Mesleki Bilgisi)
|
||||||
Karşılaştırılan Personel
|
Ali
|
Veli
|
Selami
|
Tayyar
|
Selim
|
|
Ali
|
-
|
Ali
|
Ali
|
Tayyar
|
Ali
|
|
Veli
|
Ali
|
-
|
Veli
|
Tayyar
|
Selim
|
|
Selami
|
Ali
|
Veli
|
-
|
Tayyar
|
Selim
|
|
Tayyar
|
Tayyar
|
Tayyar
|
Tayyar
|
-
|
Tayyar
|
|
Selim
|
Ali
|
Selim
|
Selim
|
Tayyar
|
-
|
|
Performans Sıralaması
|
1. Tayyar (Dört
karşılaştırmada tercih edildi)
|
|||||
2. Ali (Üç Dört karşılaştırmada tercih
edildi)
|
||||||
3. Selim (İki
karşılaştırmada tercih edildi)
|
||||||
4. Veli (Bir
Kez tercih edildi)
|
||||||
5. Selami (
Hiçbir karşılaştırmada tercih edilmedi )
|
||||||
Tablo’da görüldüğü üzere beş çalışan
birbiri arasında meslek bilgisi yönünden karşılaştırılmıştır. Karşılaştırma
sonucunda en fazla tercih edilen kişi olan Tayyar söz konusu ölçüt yönünden en
fazla tercih edilen kişi olduğundan listenin birinci sırasında yer almış, diğer
çalışanlar ise tercih edilme durumuna göre sıralanmışlardır.
Geleneksel
Değerlendirme Ölçekleri
Grafik ölçek veya grafik değerlendirme ölçekleri olarak da adlandırılan geleneksel değerlendirme ölçekleri
işletmelerce en çok bilinen ve kullanılan yöntemlerdendir. Bu yöntemde her
çalışanın performansı, diğer çalışanlardan bağımsız olarak, kendi iş tanımının
içerdiği görev ve sorumluluklar çerçevesinde ele alınır ve
değerlendirilir. Daha sonra kişilerin
performansları çeşitli ölçütler esas alınarak bir ölçek ile ölçülür.
Değerlendirme kıstasları üçe ayrılır: Değerlendirilen çalışanın kişilik özellikleri, işe ilişkin davranışları ve yaptığı işin çıktıları ölçüm için göz
önünde bulundurulan boyutlardır.
Bu
boyutları dikkate almaktaki amaç, kişiye, yaptığı işin niteliği ve miktarı,
takım arkadaşları ile işbirliği düzeyi, iletişim yeteneği, katılım, dürüstlük,
inisiyatif, sadakat, örgütsel adanmışlık gibi özelliklerini içeren daha başka
ve çeşitli etkenler açısından bir değer biçilmesini sağlamaktır. Bu
özelliklerden her biri ölçek üzerinde Çok
Başarılı, Başarılı, Orta, Zayıf ve Başarısız gibi sıfatlar ile
gösterilmektedir. Bu yöntemde kullanılacak ölçek 3–7 arasında seçim noktasından
oluşabilir, ancak 5’li Likert-Tipi ölçek kullanılması ideal bir çözüm olarak
görülmektedir. Örnek bir geleneksel değerlendirme ölçeği aşağıda
gösterilmiştir. Tablo’da örneği verilen soruların miktarı örgüt yönetiminin
belirlenmiş performans standartlarına göre değişiklik göstermekle beraber 30–50
soru arasında olması tavsiye edilmektedir.
Geleneksel Değerlendirme Ölçeği
|
|||||
Değerlendirme
Sorusu
|
Çok
Başarılı
|
Başarılı
|
Orta
|
Zayıf
|
Başarısız
|
Meslek
Bilgisi
|
|||||
Çalışkanlığı
|
|||||
Örgütsel
Adanmışlığı
|
|||||
Yetki
Devri
|
|||||
Yeni
Fikir Üretme
|
|||||
Kişisel
Gelişim
|
|||||
....
|
|||||
....
|
Geleneksel
değerlendirme ölçekleri örgütler tarafından yaygın bir biçimde uygulanmasına
rağmen geçerliliği ve güvenilirliği düşük, değerlendiricinin hata yapmasına sebebiyet
veren bir değerlendirme yöntemi olarak bilinmektedir. Uygulamada ortaya çıkan
sorunların giderilmesi için geleneksel değerlendirme ölçeklerini geliştirmeye
yönelik çalışmalar yapılmaktadır. Değerlendirme ölçütlerinin seçimine özen
gösterilmesi bunlardan bir tanesidir. Seçilen ölçütlerin işin yapılması için
gerekli, gözlemlenebilir, somut, açık ve net bir şekilde tanımlanabilir olması,
değerlendirme sonucunda alınan çıktıların kalitesini olumlu yönde
etkileyecektir.
Geleneksel
Değerlendirme Ölçekleri; herkes için standart olması, anlaşılır ve kolay
uygulanabilir olması bakımından olumlu görülmekle beraber, daha çok
değerlendiriciye göre değişen yargılara dayanması, performansla ilgili yapıcı
eleştiri sağlamaması, hâle ve boynuz etkisine açık
olması ve kişiler arasında karşılaştırma yapmaya imkân vermemesi yönünden
dezavantajlı bir yöntem olarak günümüzde önemini yitirmiştir.
Zorunlu Seçme Yöntemi
Zorunlu
seçme yönteminde yöneticiden, çalışanların olası davranışları ile ilgili
verilmiş seçeneklerden en çok veya en az gösterdiği davranış biçimini seçmesi
istenmektedir. Yönetici seçim sürecini tamamladıktan sonra belirtilen görüşler
puanlandırılır. Bu puanlama sonucunda yüksek puan alanlar başarılı düşük puan
alanlar ise başarısız olarak değerlendirilirler.
Bu yöntemde
değerlendirici hangi ifadenin ne kadar puana denk geldiğini bilmemektedir. Değerlendiricinin
görevi sadece çalışan hakkında bilgi vermektir.
Sonuç
olarak; zorunlu seçme yöntemi bir puanlama sistemi esasına dayanmaktadır. Puanlamanın
insan kaynakları departmanı tarafından yapılması, yöneticinin
personeli kayırması veya haksız yere kötü göstermesini engellemesi açısından
faydalı bir yöntem olarak görülmekle beraber, kendilerine güvenilmedikleri
yargısına vardıklarından yöneticiler tarafından beğenilmemektedir.
Zorunlu Dağılım Yöntemi
Zorunlu dağılım yöntemi örgütlerde
çalışanların normal dağılım eğrisine göre sınıflandırılabileceği öngörüsüne
dayanmaktadır. Bu metot istatistik bilimine dayandığı için değerlendirilen
sayısının en az 20 kişi olması gereklidir. Çünkü normal dağılım eğrisinde
20’den az örneklem kullanıldığında doğru bir sonuç almak mümkün değildir. Bu
yönüyle yönteminin çok fazla çalışanın değerlendirilmesi durumunda kullanımı
daha hesaplıdır. Ayrıca çalışan grubunun yaptığı işlerin standart ve ortak nitelikte
olması yöntemin nesnelliğini koruması bakımından önemlidir. Bu yöntem, görevlerin
benzer olduğu orta ve alt kademeler için daha ideal bir yöntemdir.
Zorunlu dağılım yöntemi, başarı
sıralamaları yapılırken, çalışanların çizelgenin herhangi bir noktasında
yoğunlaşmasını engellemek maksadıyla geliştirilmiştir. Böylelikle çalışanlar
arasındaki performans farklılıkları daha belirgin hâle getirilmiş olacaktır.
Bu yöntem ile performans
değerlendirme yapabilmek için öncelikle
örgüt içerisinde geçerli olan başarı faktörlerinin belirlenmesi gereklidir.
Daha sonra her bir başarı faktörü için, her bir çalışan, birinci amiri
tarafından başarı seviyesine göre zorunlu dağılım çizelgesine
yerleştirilecektir.
Zorunlu dağılım yöntemi ile zayıf, ortanın altı, ortalama, ortanın üstü
ve mükemmel olmak üzere beş kategori üzerinden değerlendirme yapılması yeterli
olmaktadır. Zorunlu dağılım yöntemi mantığı aşağıda gösterilmektedir.
Zorunlu Dağılım Yöntemi
|
||||
Zayıf (%10)
|
Ortalamanın Altı (%20)
|
Ortalama (%40)
|
Ortalamanın Üstü (%20)
|
Mükemmel (%10)
|
a ve b çalışanları
|
c, ç,d ve e çalışanları
|
f, g, ğ, h, ı, i, j ve k
çalışanları
|
l, m, n ve o çalışanları
|
ö ve p çalışanları
|
Kaynak:
|
Başarı sırasına dizilmiş
çalışanların arasındaki farklar her zaman çok belirgin olmayabilir, bu nedenle
zorunlu dağılım yöntemine dayalı ücret artışı yapılması adil bir durum
yaratmamakta ve çalışanlar arasında motivasyon kaybına neden olmaktadır. Ayrıca
bu yöntemle her zaman, çalışanların %10’unun zayıf ve %20’sinin ortalamanın
altında bulunmak zorunda olması yöntemin tutarsızlığının bir göstergesi olup,
yöntem çalışanları derecelendirmekten başka bir işlev göstermemektedir. Zorunlu
dağılım yöntemi tek başına kullanılan bir performans değerlendirme yöntemi
olması durumunda, sonuçlarının örgüt içi yönetsel kararların alınmasında
kullanılması bazı sıkıntılar doğuracaktır. Bu yöntem ancak diğer performans
değerlendirme yöntemlerini desteklemek maksadıyla kullanıldığı takdirde daha
başarılı sonuçlar verecektir.
Kişisel Değerlendirme Yöntemi
Özdeğerlendirme
olarak da isimlendirilen bu yöntem, çalışanın kendi kendini değerlendirmesinden
ibarettir. Bu yöntemin amacı, bireyin konulmuş olan hedeflere ulaşmadaki başarısı
hakkındaki fikir ve düşüncelerinin ortaya çıkarılmasıdır. Yöntem genellikle iki
şekilde uygulanır. Bunlardan birincisi, insan kaynakları departmanı tarafından
hazırlanan formların doldurulması, diğeri ise çalışanın amirine hazırladığı bir
rapor suretiyle olmaktadır .
Yöntem
genellikle üst düzey yöneticiler tarafından uygulanmaktadır. Çünkü bu pozisyona
ulaşmış kişilerin güvenilir, işlerine vâkıf, hedeflerini/başarılarını ve
geliştirilmesi gereken yönlerini nesnel bir biçimde ortaya koyma potansiyeline
sahip oldukları farz ve kabul edilir.
Kişisel
değerlendirme yönteminin, çalışanların fikirlerini açıkça ortaya koyabilmesi,
her çalışana özel bir form hazırlanmasını gerektirmemesi ve kolayca
uygulanabilir olması yönünden olumlu görülmektedir. Buna karşın, yöntemin öznel
olması, yöneticilerin birbirleriyle kıyaslanmasına imkân vermemesi gibi
sınırlılıkları bulunmaktadır.
Sicil Raporlarına Göre
Değerlendirme
Yöntemi
Performans
değerlendirme için uygulanan en eski yöntemlerden biride sicil raporlarına göre
değerledirme yöntemidir. Sicil raporları, çalışanın niteliklerini içeren bir
forma bağlı kalınarak oluşturulan amir kanaatinin, genellikle yılda bir kez
kayıt altına alınmasıdır. Sicil raporları gizli evrak niteliğinde olup,
çalışanlara performans düzeyleri ile ilgili olarak geribildirimde bulunulmaz.
Sicil raporlarına göre değerlendirme, öznel görüşlere dayanması ve değerlendirme
sonuçlarının gizli tutulması yüzünden amirlere güven duygusunu yok eden,
yozlaşmaya açık bir sistem olarak güvenirliğini kaybetmiş bir performans
değerlendirme yöntemidir.
Sicil
raporlarına göre değerlendirme yöntemi, ihtiyaçlara yeterince cevap verememesi
yüzünden, örgütlerce kullanımı oldukça azalmakla birlikte, hâlihazırda
Türkiye’de kamu kurum ve kuruluşlarında, ayrıca birçok özel şirket tarafından
kullanılmakta olan bir uygulamadır. Kamu kuruluşlarında sicil değerlendirme
ismiyle de anılan bu yöntem, 18 Ağustos 1986 tarih ve 19255 sayılı Devlet Memurları Sicil Yönetmeliği esasları
çerçevesinde uygulanmaktadır. Ancak uygulama sonuçları açısından bakıldığında bir
formaliteden öteye geçemediği görülmektedir. Bu yönetmelik esasları ve
uygulamada görülen yanlışlar müteakip maddelerde açıklanacaktır. Bu bölümde
sicil raporlarına göre değerlendirme yöntemi hakkında, geleneksel değerlendirme
yöntemlerinde bahsedilen birçok yönteme göre daha detaylı bilgi verilmektedir.
Bunun nedeni, uygulanmakta olan performans değerlendirme sisteminin
sınırlılıklarını belirleyerek, çağdaş bir performans değerlendirme sistemine geçiş yapma
ihtiyacını ortaya koymaktır.
Devlet Memurları Sicil
Yönetmeliği esaslarına göre yapılan sicil değerlendirme uygulaması aşağıda
gösterilen performans ölçütlerine göre yapılmaktadır. Anket formları
incelendiğinde, soruların genel ifadelerden oluştuğu, bu yüzden değerleme yapan
kişinin değer yargılarına göre farklılığa sebebiyet verebileceği, ayrıca soru
sayısı ve niteliğinin yeterli olmadığı ve ön yargılara açık olduğu
görülmektedir. Anket sorularının çalışanların görev tanımında belirtilen işleri
kapsayacak şekilde hazırlanmamış olması sicil değerlendirme yönteminin en önemli
sınırlılıkları arasında bulunmaktadır.
Sicil değerlendirme formu; Şahsiyet değerlendirmesi, Sicil amirinin memurun mesleki ehlîyeti
hakkındaki notları, Sicil amirinin
memurun yöneticilik ehlîyeti hakkındaki notları ve sicil amirlerinin yurt dışında görevli
memurun ehlîyeti hakkındaki notları olmak üzere dört bölümden oluşmaktadır.
Anılan yönetmelikte bulunan sicil raporlarında performans
ölçümü her devlet kurumunda ve bütün görev çeşitlerinde tek bir anket formu
üzerinden yapılmaktadır. Bir başka deyişle devlet memuru olarak çalışan müdür,
şoför, daktilo memuru, elektrik ustası vs. meslek gruplarının hangisi olursa
olsun aynı anket formu kullanılmaktadır. Anket formu görev tanımına özel
olmalıdır. Çünkü örgüt yönetimi her iş kolunda çalışan bireylerden farklı iş
performansı beklediği için, her görev için farklı performans ölçütleri
belirlemek söz konusu olacaktır.
Sicil değerlendirme, anket formlarının sırasıyla çalışanın
birinci, ikinci ve üçüncü amirleri tarafından doldurulmak suretiyle uygulanmaktadır.
Birinci sicil amirinin kanaati belirleyici durumda bulunmaktadır. Çünkü ikinci
sicil amiri genellikle çalışanı yeterince tanımadığından birinci sicil amirinin
görüşlerini aynen kabul etmek durumunda kalmaktadırlar. Üçüncü sicil amiri
durumunda bulunan amirler bir ve ikinci sicil amirleri arasında 10’dan fazla
not farkı olması durumunda sicil verirler, aksi takdirde üçüncü sicil amirleri
sicil yetkilerini ikinci sicil amirlerine devrederler. Buradan anlaşılacağı
üzere, performans değerlendirme gibi bir çalışanın istikbaline tesir edecek
kadar önemli bir uygulama sadece bir kişinin insafına kalmış durumdadır. Ayrıca
değerlendirme sonuçlarının doğruluğunu test edecek bir mekanizma da
bulunmamaktadır.
Sicil
raporları gizli belge niteliğinde olup çalışana gösterilmez. Bu yüzden
çalışanlar sicil notlarını öğrenememekte, bir şekilde öğrenseler bile olumsuz
olarak verilen sicil notlarına karşı itiraz haklarını kullanamamaktadırlar.
Ayrıca gizlilik faktörü yöneticinin yanlı davranmasına sebebiyet vermektedir.
Bu konuda 4982 numaralı Bilgi Edinme
Hakkı Kanununun yayımlanması önemli bir gelişme olarak görülmektedir. Çalışanlar kanunda belirtilen
gerekçeleri göstermeleri durumunda sicil raporlarını görebilmektedir.
Devlet Memurları Sicil
Yönetmeliğine Göre Değerlendirme Ölçütleri
|
||||
Şahsiyet Değerlendirmesi
|
Sicil Amirlerinin Memurun Genel Durum ve
Davranışları Hakkındaki düşünceleri (Dış görünüşü,
zekâ derecesi ve kavrayış kabiliyeti, azim ve sebatkârlık, dürüstlük, sır
saklamada güvenirlilik ve beşerî münasebetlerdeki başarısı, alkol, kumar, vb.
kötü alışkanlıkları, güvenilir olmama, şahsî menfaatlerini aşırı ölçüde
düşünme, yalan söyleme, dedikodu yapma, kıskançlık, kin tutma gibi kötü huy
ve davranışları).
|
|||
Sicil Amirinin Memurun Mesleki Ehlîyeti Hakkındaki
Notları
|
1- Sorumluluk duygusu görev ve yetki alanına giren işleri
kendiliğinden, zamanında ve doğru yapma; takip edip sonuçlandırma alışkanlığı
|
|||
2- Görevine bağlılığı, iş heyecanı
|
3- İntizam ve dikkati
|
|||
4- Mesleki bilgisi, yazılı sözlü ifade kabiliyeti, kendini
geliştirme ve yenileme gayreti
|
||||
5- İşbirliği yapmada ve değişen şartlarda, görevlere uymada
gösterdiği başarı
|
||||
6- Tarafsızlığı. Görevini yerine
getirirken, dil, ırk, cins, siyasî düşünce, felsefî inanç, din, mezhep
ayrılıklarından etkilenmemesi
|
||||
7- Amirlerine, mesai arkadaşlarına, iş
sahiplerine karşı tutum ve davranışı
|
||||
8- İnsan haklarına saygısı İnsanların
kişiliğine ve haklarına saygı gösterme, hiç kimseye insanlık onuruyla
bağdaşmayan muamelede bulunmama
|
||||
9- Disipline riayeti
|
||||
10- Görevini yerine getirmede
çalışkanlığı, kabiliyeti ve verimliliği
|
||||
11- Yurtdışı görevlerde temsil yeteneği
mesleki ehlîyet ve yabancı dilbilgisi? (Sadece yurtdışı teşkilatı olan
kurumlar için)
|
||||
Sicil Amirlerinin Memurun Yöneticilik Ehlîyeti
Hakkındaki Notları
|
1- Zamanında, doğru ve kesin karar
verme kabiliyeti
|
|||
2- Planlama organizasyon ve
koordinasyon kabiliyeti
|
||||
3- Temsil ve Müzakere kabiliyeti
|
4- Takip denetim ve örnek olma
kabiliyeti
|
|||
5- Mevzuat teknolojik gelişmelere
intibak kabiliyeti
|
||||
6- Maiyetindekileri değerlendirme ve
yetiştirmedeki başarısı
|
||||
7- İş hâkimiyeti, kendine güveni
|
8- Sosyal ve beşeri münasebetleri
|
|||
Sicil Amirlerinin Yurt Dışında Görevli Memurun
Ehlîyeti Hakkındaki Notları
|
1- Yabancı dil bilgisi
|
2- Temsil icaplarını yerine getirmedeki
başarısı
|
||
3- Gerekli ve yararlı ilişkileri kurma
ve geliştirmelerdeki başarısı
|
||||
4- Ülke menfaatlerini koruma da
gösterilen itina ve hassasiyeti
|
||||
5- Görevli olduğu ülkenin şartlarına
uygun kabiliyeti Türk ülkü kültürüne bağlılığı
|
||||
Kaynak: Resmî Gazete, 1986
|
||||
Ancak
sicil değerlendirme sistemi sonuçları kullanılabilir olmadığından, bireyler
sicil notları sonrasında uygulamadan zarar görüp görmediğini anlayamamakta ve
kanun gereği bilgi edinme hakkını kullanacak gerekçe bulamamaktadır.
Sicil raporları her yılın aralık ayının ikinci
yarısı içinde doldurulur. Bütün devlet memurlarının aralık ayında
değerlendirmeleri doğru bir uygulama değildir. Çünkü her mesleğin kendine göre
bir performans ve performans sonuçlarının görüldüğü dönem vardır. Örneğin bir
öğretmenin aralık ayında değil, eğitim yılı sonunda, öğrencilerine yaptığı
katkının sonucu tespit edildikten sonra değerlendirilmesi daha kaliteli
sonuçlar alınmasını sağlayacaktır.
Sicil
değerlendirme l00 tam not üzerinden yapılır. Sicil amirleri sorulara verdikleri
notların toplamını soru sayısına bölerek sicil notunu tespit ederler. Her bir
sicil amirince bu şekilde belirlenen sicil notlarının toplamının sicil amiri
sayısına bölünmesi sureti ile sicil notu ortalaması bulunur. Sicil notu
ortalaması; 60’dan 75’e kadar orta,
76’dan 89’a kadar iyi ve 90’dan l00’e
kadar çok iyi olarak sınıflandırılır.
Genel bir ifade ile 60 ve daha yukarı derecede not alanlar olumlu (yeterli), 59 ve daha aşağı not alanlar ise olumsuz (yetersiz)sicil
almış sayılırlar.
Sicil
değerlendirme sisteminde notlar arasında bulunan farkları belirleyecek ölçütler
tam olarak belirlenmemiştir. Örneğin bir anket sorusuna verilecek 70 puan ile,
90 puan arasında belirleyici nitelikler açık değildir. Bu şekilde yapılan
puanlama sicil amirinin o anki ruh haline göre, ön yargılara dayalı ve
gelişigüzel gerçekleşecektir. Ön yargıların ve duygusal durumun egemen olduğu bu
yöntemin uygulanması sonucunda somut veriler elde etmek mümkün görülmemektedir.
Bu yüzden puanlama yerine, uygun soruların işaretlenmesi suretiyle oluşturulan
bir soru metodolojisinde, hâlihazırdaki durumdan daha güvenilir çıktılar alınacağı
değerlendirilmektedir.
Sicil
değerlendirme sisteminde sicil amirinin, olumsuz verilen puanlarla ilgili
olarak rapora ek belge koymak suretiyle açıklama getirmek zorunluluğu
bulunmamaktadır. Bu durum, gizlilik ilkesiyle birleşince, sicil amirlerinin, çalışanların
yüzlerine karşı olumlu görünüp, sicil raporunda düşük not vermesine ve bunun
sonucunda da amirle çalışan arasında samimiyetsiz bir ilişki ortamı
oluşmaktadır.
Sicil
değerlendirme sisteminde her çalışanın bir sicil
dosyası bulunmaktadır. Sicil dosyalarına sicil amirlerince düzenlenen
gizli sicil raporları ile varsa denetçiler tarafından verilen denetleme raporları,
mal beyannameleri ve personelle ilişkili diğer özlük evrakları konulur.
Çalışanların ehlîyetlerinin tespitinde, kademe ilerlemelerinde, derece
yükselmelerinde, emekliye ayrılma veya hizmetle ilişkilerinin kesilmesinde
özlük ve sicil dosyaları başlıca dayanaktır. Kurum değiştiren memurların özlük
ve sicil dosyaları yeni kurumlarına eksiksiz olarak gönderilir.
Haklarında
sicil raporu düzenlenecek çalışanın, sicil amirinin yanında en az altı ay
çalışmış olmaları şarttır. Altı aydan daha az çalışmış amirler sicil
raporlarında çalışanla ilgili
kanaatlerinin olmadığını belirtirler.
Sicil
değerlendirme uygulaması sonucunda yetersiz olduğuna karar verilen memurlar, bu
duruma sebep olan kusur ve noksanlarını gidermeleri için, sicil raporlarını
muhafaza ile görevli makamlara en son teslim tarihini takip eden bir ay
içinde, atamaya yetkili amirlerce gizli bir yazı ile uyarılırlar. Uyarılan
memur, uyarı yazısını tebellüğ ettikleri tarihî takip eden l ay içinde atamaya
yetkili amirlerine itirazda bulunabilirler. Doğru bir uygulama olan olumsuz puanın
geribildirimi ve çalışanın itiraz hakkı sadece 59 ve daha düşük yani olumsuz olarak
değerlendirilen çalışanlar için geçerli bir uygulamadır. Değerlendirme sonunda 60
ile 99 arasında not ortalaması olan bir memurun bile emsalleri arasında
sıralandığında gerilere düşebileceği ve bu sebeple ciddi hak mahrumiyetine
uğrayabileceği karşılaşılabilecek bir durumdur. Bu sebeple memura sadece
yetersiz sicil notu almışsa değil her durumda geribildirim sağlanmalı ve itiraz
hakkı tanınmalıdır.
İki
defa üst üste olumsuz sicil alan çalışanlar başka bir sicil amirinin emrine
atanırlar, burada da olumsuz sicil almaları hâlinde memuriyetle ilişkileri
kesilerek haklarında Türkiye Cumhuriyeti
Emekli Sandığı Kanunu hükümlerine göre işlem yapılır.
Yukarıda
kamu kuruluşlarında uygulanmakta olan sicil değerlendirme sistemi ana
hatlarıyla açıklanmaya çalışılmıştır. Söz konusu değerlendirme yöntemi misyonunu
tamamlamış ve kendisinden beklenen faydaları karşılayamayacak bir duruma
gelmiştir.
Türkiye’de,
Silahlı kuvvetler hariç olmak üzere toplam 2.750.000 kamu çalışanı
bulunmaktadır. Bu miktarın yaklaşık
1.750.000 adedi memur statüsünde olup, geri kalan 1.000.000 adedi sözleşmeli,
işçi ve geçici personelden oluşmaktadır. Kamu personeli ülkemizin toplam
nüfusunun % 4’ünü; ekonomik etkin nüfusun %7’sini oluşturmaktadır. Bu maksatla
kamu kurum ve kuruluşları somut, güvenilir, iyi ile kötüyü ayırabilen ve
sonuçları kullanılan bir performans değerlendirme sistemini hak etmektedir.
Kritik Olaylar Yöntemi
Kritik
olaylar yöntemi; çalışan
performansının birinci sıradaki amiri tarafından çeşitli kritik olaylarda
yapmış olduğu hareketlerin gözlemlenip, kayıt altına alınması ve bu kayıtların
performans dönemi sonunda değerlendirilmesi esasına dayanır. Yönetici bu yöntem
ile yaşanmış olaylar doğrultusunda
çalışanın olumlu ve olumsuz niteliklerini, tutum ve davranışlarını bir deftere
not eder. Böylece her personel için performans değerlendirme zamanında ortaya
konulmak üzere notların oluşturulması sağlanır. Kritik olarak belirlenen ve not
tutulan olayların, çalışanın kişisel özelliklerinden ziyade, işteki başarısı
ile ilgili olmalıdır. Bu metot iş çevrelerince yaygın bir uygulama alanına
sahip değildir.
Değerlendirme
görüşmesi sırasında çalışanın önüne kendisi ile ilgili uzun bir liste çıkar. Bu
liste de çalışana kritik olaylar karşısındaki reaksiyonları, eksik veya
başarılı olduğu yönleri hakkında bol miktarda örnek ve delil sunulur. Böylece
çalışanlar kendilerinden istenen davranışları öğrenebilir ve geliştirmesi
gereken yönlerini belirleyebilir.
Bununla birlikte, devamlı suretle not tutma
günlük koşuşturma esnasında yönetici için zorluk oluşturmaktadır. Belli bir
zaman sonra yönetici tarafından kritik olayların devamlı kayıt altına alınması
bıkkınlık oluşturabilir. Çalışanlar ise, yöneticilerin kendilerini sürekli
takip etmelerinden rahatsızlık duyabilir.
Bu yöntemde her çalışan için farklı kritik olaylar belirlenmesinden
dolayı çalışan performansı diğer çalışanlar ile karşılaştırılamaz. Bu durumda
performans değerlendirme sonuçlarını girdi olarak alan ücret yönetimi bu uygulamadan arzu
edilen faydayı sağlayamaz. Ayrıca sürekli olarak gözlemlendiğini ve hakkında
yazı yazıldığını bilen çalışan kendisini baskı altında ve tehdit edilmiş
hisseder. Aşağıda bir muhasebe memurunun, birinci amiri
tarafından tutulan örnek bir kritik olaylar listesi gösterilmektedir.
Davranışsal Değerlendirme Ölçekleri
Geleneksel
değerlendirme ölçekleri bazı yazarlar tarafından çağdaş performans
değerlendirme yöntemlerinden biri olarak olarak anılmakla birlikte aslında bu
yöntem, kritik olay ve zorunlu seçim yönteminin sakıncalarını ortadan kaldırmak
amacıyla geliştirilmiş karma bir
yöntemdir. Bu yöntemde çalışanlar, geleneksel değerlendirme
ölçeklerinde olduğu gibi, standart bir ölçek üzerinden en kötüden en iyiye doğru sıralar.
Fakat burada farklı olarak, işle ilgili olduğu düşünülen davranışlar sıralanır
ve farklı olan performans düzeylerinin ortaya çıkarılması için kritik
olaylardan yararlanılır.
Bu yöntem
ile, değerlendirmenin öznelliğini
azaltmak maksadıyla çalışanın tespit edilen ölçütler içerisinde, olumlu ve
olumsuz kabul edilen davranışlardan hangilerini yaptığı konusunda çevreden
görüş alınması da mümkündür.
Kritik Olaylar Listesi
|
Değerlendirilen : Performans Dönemi:
Değerlendirici :
|
1. Personel son performans
döneminde 12.08., 18.09., 20.10., 22.10., 02.12. 2007 ve 03 02, 08.03. 2008 tarihlerinde mesaiye iki
saatten fazla olmak üzere geç
kalmıştır. Ayrıca toplam 7 kez yarım saatten az olmak üzere mesaiye geç
gelmiştir.
|
2. Personel yeni onaylanan 01
Haziran 2008 tarihli kurumlar vergisi kanununu yeterli seviyede
incelemediğinden vergi hesaplamalarını yanlış yapmış ve örgütün yaklaşık
100.000 YTL vergi cezası ödemesine sebebiyet vermiştir.
|
3. Örgüt kurallarına göre kapalı
mekanlarda sigara içmek yasak olmasına rağmen, 15.09, 25.09. ve 20.10. 2008 tarihlerinde odasında
sigara içerek hem odada diğer çalışan personeli rahatsız etmiş, hemde firma
kurallarını hiçe saymıştır.
|
4. 13 Ocak 2008 günü saat 10.00’da
amirinden izin almaksızın, mesaiyi terk etmiştir.
|
5. İki kez mesai arkadaşlarıyla
kavga etmesi yüzünden huzuru bozması sebebiyle hakkında dilekçe gelmiştir.
Yapılan incelemede dilekçelerin doğru olduğu tespit edilmiştir.
|
6. İşiyle ilgili çalışması
gerekirken birçok kez, başka bir iş ile uğraştığı görülmüş ve kendisi ikaz
edilmiştir.
|
7. Buna karşın; 12 Aralık 2008
günü yapılan malî denetim esnasında gayretli ve özverili çalışmalarıyla
takdirimi kazanmıştır.
|
Kritik olaylara göre yapılan genel
değerlendirme:
Personel
hataları ile ilgili yapılan ikazları çoğu zaman kabul edip düzelteceğini
ifade etmiştir. Ancak mesleği ile ilgili yayınları yeterince takip edememesi
sebebiyle meslek bilgisi yönünden eksikleri vardır. Ayrıca yapılan incelemede
ailevi durumunda bazı huzursuzlukların olması yüzünden örgüt kurallarına
uyumsuzluk süreci yaşamaktadır. Personelin mevcut durumu yaklaşık iki senedir
devam etmekte olup, takibi ve sorunları ile ilgili yardımda bulunulması gereklidir.
Gelecekte daha başarı olacağı değerlendirilmektedir.
İMZA
BİRİNCİ AMİR
|
Davranışsal
değerlendirme ölçeklerinde; kişilerle
ilişkiler, örgüt kaynaklarını verimli
kullanma, örgüt kurallarınına uyum
süreci, kişisel/mesleki gelişimin
sağlanması, ayrıca çevreyle uyum
önemli değerlendirme ölçütleri arasında kabul edilir.
Davranışsal
değerlendirme ölçeklerinin geliştirilmesi için beş adım izlenir. Bunlar; Kritik olayların belirlenmesi, performans boyutlarının geliştirilmesi, olayların yeniden gruplandırılması, olayların derecelendirilmesi ve değerlendirme ölçeklerinin geliştirilmesidir.
Davranışsal
değerlendirme ölçekleri, davranışsal
beklenti ölçeği ve davranışsal gözlem
ölçeği olmak üzere iki bölüm halinde incelenecektir.
Davranışsal
Beklenti Ölçeği
Davranışsal
beklenti ölçekleri, çalışanları belirlenen performans ölçütlerine göre analiz
etmek için kullanılan bir performans değerlendirme yöntemidir. Ölçekte yer alan
boyutlar çalışanın gösterdiği performansa göre değil, çalışandan beklenen
performansa göre oluşturulmuştur. Bu yöntem ile bireyler, kişilik
özelliklerinden ziyade belirli iş gereklerini etkinlikle yerine getirecek
davranışları ne oranda sergileyebileceklerine göre değerlendirmektedir.
Davranışsal
beklenti ölçekleri, 1960’lı yıllarda geliştirilmiş olup, günümüzde kullanımı
pek yaygın değildir. Davranışsal beklenti ölçeğinin, geleneksel değerlendirme
ölçeklerinden farkı, değerlendirilecek her boyutun davranış cinsinden
belirtilmesidir.
Geribildirimlerin kişisel yorum içermemesi, tamamen nesnel esaslara
dayanması, halo etkisi ve aşırı hoşgörüyü azaltan yönü, katılık, yumuşaklık ve
ortalama değerlendirme hatalarını barındırmaması, kullanımının kolay ve sonuçlarının
çalışanlar ile paylaşımının mümkün olması sistemin olumlu yanları olarak kabul
edilebilir. Bununla birlikte, zaman alması, yüksek maliyeti, teknik,
gözlenebilir davranışlara ve çıktılara dayandığı için yönetimsel ve profesyonel
işler gibi sonuçları kolayca belirlenemeyen faaliyetlerde kullanımının zorluğu,
yöntemin sınırlılıkları olarak bilinmektedir.
Davranışsal
beklenti ölçeklerinde standartların çok açık şekilde ifade edilmesi, ölçeğin
nesnel özellikler taşımasını mümkün kılmaktadır. Davranışsal beklenti
ölçekleri, iş tanımına göre ve uzman personel tarafından 7–9 noktalı olarak
hazırlanır. Bu yöntem eğitim planlamasında ve gelişimi sağlamada oldukça
faydalı sonuçlar vermektedir. Performans sonuçları ile ilgili çalışanlara
geribildirim sağlarken kritik olaylardan faydalanılması, yöntemin verimliliğini
arttırmaktadır. Çalışanın profesyonel
özellikleri temel alınarak hazırlanmış örnek bir davranışsal beklenti
ölçeği aşağıda gösterilmiştir.
Tablo’da
görüldüğü gibi, davranışsal beklenti ölçeklerinde çeşitli performans
boyutlarında çalışandan beklenen olumlu ve olumsuz davranışlar belirlenmekte ve
bu yönde bir ölçek oluşturulmaktadır.
Davranışsal Beklenti Ölçeği
|
|||
Değerlendirme Ölçütü: Çalışanın Profesyonel
Özellikleri
|
|||
1
|
Şahsi
menfaatleri için, örgüt çıkarlarına aykırı hareket etmesi beklenir.
|
5
|
Astlarını
sevk ve idare etmede sıkıntı yaşamaması ve örgütsel kuralları hem uygulaması,
hem de astlarına uygulatması beklenir.
|
2
|
Takip ve
kontrol edilmediği müddetçe işini aksatması beklenir.
|
6
|
Örgütüne
adanmışlığı vardır. Astlarını da bu yönde motive etmesi beklenir.
|
3
|
Astlarını
sevk ve idare edememesi ve bu eksiğini kapatmak için onlara taviz vermek
zorunda kalması beklenir.
|
7
|
Her zaman
kendisini geliştirmeye çalışması beklenir.
|
4
|
Çalışkan
olmakla beraber, mesleki gelişimini sağlayacak araçları kullanmaması
beklenir.
|
8
|
Takip ve
kontrole gerek duymaksızın, her zaman örgütsel hedeflere ulaşmak için
çalışması ve astlarını çalıştırması beklenir.
|
Davranışsal Gözlem Ölçeği
Davranışsal
Gözlem ölçekleri, davranışsal beklenti ölçeklerinin faydalı taraflarından
istifade etmek, olumsuz yönlerini ise bertaraf etmek maksadıyla geliştirilmiş bir
performans değerlendirme yöntemidir. Davranışsal beklenti ölçeklerinde bireyden
çeşitli performans boyutlarında beklenen kritik olayları içeren alternatif
davranışlar belirlenmekte ve davranışlar bir ölçekte değerlendirilmekteydi.
Davranışsal gözlem ölçeğinde ise farklı olarak çalışanlar kendilerinden
beklenen davranışlara göre değil, somut gözlemlenen davranışlara dayalı olarak
değerlendirilmektedir. Bu nedenle sonuçların çalışanlara açıklanması ve
yöntemin çalışanlar tarafından benimsenmesi kolaydır. Yöntemin bu yönüyle
çağdaş uygulamalara bir yakınlığı söz konusudur.
Davranışsal
gözlem ölçeğinde belirli, tanımlanmış davranışlar ölçüt olarak kullanılır ve
değerlendiriciden bu davranışların ortaya çıkış sıklığı rapor edilmesi
istenilir. Davranışsal beklenti ölçeklerinde temel dayanak en kötü ve en iyi
performansın tanımlanmasıdır. Oysa davranışsal gözlem ölçeklerinde
değerlendiricilerden, tanımlanan davranışsal temellerin sıklığını belirtmeleri
istenir. Bu da genellikle beş seçenekli bir ölçekte “Hiçbir zaman”’dan “Her
zaman”’a doğru bir derecelendirme ile gerçekleşir. Bireylerin davranışlarını
belirten bu ifadeler gözlemlenip işaretlenmekte ve her bir ifadeden alınan
puanlar toplanarak çalışanın performans puanı ortaya çıkmaktadır.
Bu yöntemde
değerlendirmenin somut gözlemlere dayanması, kabullenme oranının artmasını
sağlamakla beraber, maliyetli ve zaman alıcı olması yönteme olumsuz bir bakış
açısı getirmektedir. Bir sekretere ait profesyonel
özelliklerin davranışsal gözlem ölçeği ile değerlendirilmesi aşağıda
örneklendirilmektedir.
Davranışsal Gözlem Ölçeği
|
||||
Belirlenen Performans Ölçütü: Profesyonel Özellikler
|
||||
1. Evrakları zamanında
hazırlamasını bekleriz.
|
||||
Hiçbir
zaman (1)
|
Nadiren (2)
|
Ara
sıra (3)
|
Çoğu
zaman (4)
|
Her
zaman (5)
|
2. Klavye kullanırken yazım
hatası yapmamasını bekleriz.
|
||||
Hiçbir
zaman (1)
|
Nadiren (2)
|
Ara
sıra (3)
|
Çoğu
zaman (4)
|
Her
zaman (5)
|
3. Randevuları planlarken
hata yapmamasını, değişikleri acilen koordine etmesini bekleriz.
|
||||
Hiçbir
zaman (1)
|
Nadiren (2)
|
Ara
sıra (3)
|
Çoğu
zaman (4)
|
Her zaman (5)
|
4. Telefonda konuşma
kurallarına uymasını bekleriz.
|
||||
Hiçbir
zaman (1)
|
Nadiren (2)
|
Ara
sıra (3)
|
Çoğu
zaman (4)
|
Her
zaman (5)
|
-
-
-
|
||||
20. Windows XP uygulamalarına hâkim olmasını
bekleriz.
|
||||
Hiçbir
zaman (1)
|
Nadiren (2)
|
Ara
sıra (3)
|
Çoğu
zaman (4)
|
Her
zaman (5)
|
Kontrol Listesi Yöntemleri
Kontrol listesi yönteminde, çalışanın
iş ile ilişkili olarak yapması gereken davranışları önem sırasına göre
listelenip, daha sonra yöneticinin liste üzerinden kontrol etmesi esas alınmaktadır.
İşaretleme listesi yöntemi olarak da isimlendirilen bu performans değerlendirme
yönteminde değerlendirici nitelik ve davranışların belirtildiği çok sayıda
tanımlayıcı ifadeyi içeren bir listeden, çalışana uygun olanları seçer ve
listedeki her tanımlamaya ayrı puanlar verilmek suretiyle, çalışanın toplam
performans düzeyi tespit edilir.
Bu yöntemde değerlemeyi çalışanın
ilk amiri yapar, ancak puanlama işlemi örgütün insan kaynakları departmanı tarafından
gerçekleştirilir. Çalışanın ilk amiri işaretlediği seçeneklerin hangi puana
denk geldiğini bilmez. Bu sayede amirin ön yargılı davranması engellenmiş olur.
Bu yöntem kolay uygulanabilir olması, çok fazla eğitim gerektirmemesi, gözleme
dayanması, işaretlenmelerinin kolay olması, performans ölçütlerinin açıkça
belirtilmesi ve değerlendiriciler için yoğun bir eğitim gerektirmemesi
bakımından olumlu olarak kabul edilmekle beraber, listelerin hazırlanması
esnasında uygun iş tanımlamalarının belirlenmesinde yaşanan zorluk, insan
kaynakları departmanının
yanlış puanlama yapma ve yorumlama olasılığı, yöntemin olumsuz yönleri
olarak kabul edilmektedir.
Kontrol listesi yönteminde sorular uygun
hazırlanmadığı takdirde farklı değerlendiriciler, soruyu farklı şekilde algılayabilmektedir.
Kontrol listesi yönteminde, kişisel özelliklerden çok işle ilgili
davranışlarının belirlenmesi önem taşımaktadır.
Üç çeşit kontrol listesi yönteminden
söz edilebilir. Bu yöntemler; basit kontrol listesi, ağırlıklı kontrol listesi
ve zorunlu (güçlendirilmiş) seçim yöntemi olarak sınıflandırmaktadır.
Basit Kontrol Listesi Yöntemi
Basit kontrol listesi ile ilgili
olarak, çalışanın işle ilgili davranışlarını tamamlayıcı ifadeler ve sıfatlar
listesi şeklinde bir tanım yapmak mümkündür. Değerlendirmeyi uygulayan yönetici
hazırlanan liste üzerindeki ifadelere bakar ve çalışanda bulunduğunu düşündüğü
davranış biçimini işaretler, eğer listede bulunan davranış biçimi çalışanda
bulunmayan bir özellikse o madde boş bırakılır. Değerlendirme sonunda çalışanın
olumlu ve olumsuz davranışları liste üzerinden belli olacaktır. Daha sonra
işaretlenen davranış biçimlerinden, olumlu olanlara birer puan verilir, olumsuz
olanlardan ise genel toplamdan olumsuz madde sayısı kadar bir puan düşülerek
çalışanın performans değerlendirme notu
oluşturulur. Liste üzerinden işaretlenmeyen maddeler ise değerlendirme
kapsamına alınmaz.
Basit kontrol listesi ile
değerlendirme aşağıda örnek olarak gösterilmiştir. Altı olumlu ve dört olumsuz soru ile
hazırlanan bu örnekte, değerlendirici dört soruyu olumlu, iki soruyu olumsuz
olarak işaretlemiş, dört soruya ise herhangi bir işaret koymamıştır. Burada
olumlu ve olumsuz sayı miktarı örgütsel hedeflere göre istenildiği kadar
çeşitlendirilebilir. Sonuç olarak, çalışan bu değerlendirme ölçütleri üzerinden
toplam iki puan elde etmiştir.
Ağırlıklı
Kontrol Listesi Yöntemi
Ağırlıklı kontrol listesi
yönteminde, basit kontrol listesinde belirtilen formatın aynısı
kullanılmaktadır. Ancak bu yöntemle, basit kontrol listesinin arasındaki fark,
listede bulunan her tanımlamanın belli bir ağırlığının olmasından meydana
gelmektedir.
Basit Kontrol Listesi
|
|||
S.Nu
|
Tanımlama
|
Görüş
|
|
1
|
İşlerini zamanında bitirmek için çaba gösterir (Olumlu).
|
ü
|
|
2
|
Karşılaştığı her türlü olaya kolayca adapte olur
(Olumlu).
|
||
3
|
Yeni şeyler öğrenmeye kapalıdır (Olumsuz).
|
ü
|
|
4
|
Liderlik yeteneği yüksektir. (Olumlu).
|
||
5
|
Hızlı ve mantıklı karar verebilir (Olumlu).
|
ü
|
|
6
|
Kötümser bir yapıya sahiptir (Olumsuz).
|
||
7
|
İşbirliği yapma becerisi vardır (Olumlu).
|
ü
|
|
8
|
Fizikî dayanıklılığı düşüktür (Olumsuz).
|
ü
|
|
9
|
Öngörüde bulunma yeteneği vardır (Olumlu).
|
ü
|
|
10
|
Enerjisini başkalarıyla paylaşmaz (Olumsuz).
|
||
Değerlendirme sonucu: Çalışan yukarıda belirtilen 10 soru
içerisinde 4 olumlu ve 2 olumsuz puan almıştır.
Net puanı: 4–2= 2
|
|||
Not: Değerlendiriciler, listede
bulunan tanımlamalardan, değerlendirilen çalışan ile ilgili olduğunu
düşündüklerini işaretleyecektir.
|
|||
Ağırlıklı kontrol listesi ile
değerlendirme, çalışanın birinci sıradaki amiri tarafından yapılmaktadır. Ancak
her tanımlamaya verilen ağırlıklar değerlendirici tarafından bilinmemektedir. Ağırlıklı
kontrol listelerinin birinci amir tarafından doldurulduktan sonra listelerin
puanlaması örgütün insan kaynakaları departmanındaki uzman personel tarafından
işaretlenen sorunun ağırlığına göre yapılır. Bu yöntemde değerlendirici
tanımlamalarının ağırlıklı değerlerini bilmediği için, değerlendirme süreci ön yargılardan
etkilenmez. Örnek bir ağırlıklı aşağıda gösterilmektedir. Tablodan da
anlaşılacağı üzere çalışan her tanımlamaya atanan ağırlığa göre, 5.5 olumlu ve
2 olumsuz not alarak değerlendirmeyi 3.5 puanla tamamlamıştır.
Ağırlıklı Kontrol Listesi
|
|||
Değerlendiriciler, aşağıda
listede bulunan tanımlamalardan, değerlendirilen çalışan ile ilgili olduğunu
düşündüklerini işaretleyecektir.
|
|||
S.Nu.
|
Tanımlama
|
Ağırlık
|
Görüş
|
1
|
İşlerini zamanında bitirmek için
çaba gösterir (Olumlu).
|
2.00
|
ü
|
2
|
Karşılaştığı her türlü olaya kolayca adapte olur
(Olumlu).
|
1.50
|
|
3
|
Yeni şeyler öğrenmeye kapalıdır
(Olumsuz).
|
-1.00
|
ü
|
4
|
Liderlik yeteneği yüksektir.
(Olumlu).
|
3.00
|
|
5
|
Hızlı ve mantıklı karar verebilir
(Olumlu).
|
1.50
|
ü
|
6
|
Kötümser bir yapıya sahiptir (Olumsuz).
|
-1.00
|
|
7
|
İşbirliği yapma becerisi vardır
(Olumlu).
|
1.00
|
ü
|
8
|
Fizikî dayanıklılığı düşüktür
(Olumsuz).
|
-1.00
|
ü
|
9
|
Öngörüde bulunma yeteneği vardır
(Olumlu).
|
1.00
|
ü
|
10
|
Enerjisini başkalarıyla paylaşmaz (Olumsuz).
|
-2.00
|
|
Değerlendirme
sonucu: Çalışan yukarıda belirtilen 10 soru içerisinde 5.5 olumlu ve 2
olumsuz puan almıştır.
Net
puanı: 5.5-2= 3.5
|
Zorunlu
(Güçlendirilmiş) Seçim Yöntemi
Güçlendirilmiş seçim yöntemi olarak
da anılan bu yöntem de öncelikle her iş tanımına göre ayrı ayrı kontrol
listeleri hazırlanır. Ancak soru tanımlaması ve bu tanımlamaların seçilmesi
diğer kontrol listesi yöntemlerine göre değişiklik gösterir. Değerlendiriciden,
belirlenen davranışları çalışanda aramak yerine çalışanı tanımlamakta en
belirgin olanın seçilmesi istenir. Her biri birbirini ayırt etmekte güçlük
çekilecek kadar yakın hazırlanmış ifadeler arasında seçim yapan değerlendirici,
değerlendirmekte olduğu çalışanın gerçekte hangisine uyduğunu anlayamaz. Bu ifadeler genellikle dört-beş adettir ve bunların
iki adedi olumlu, iki adedi olumsuz ve biri tarafsız içeriktedir.
Değerlendirici, bu ifadelerden hiçbiri çalışanı tanımlamakta tam olarak yeterli
olmasa da en yakın ifadeyi seçmek zorundadır.
Değerlendirme ölçütünde bulunan her seçeneğin
örgütün insan kaynakları departmanı
tarafından tespit edilen bir ağırlığı vardır. Bu ağırlıklar değerlendirici
tarafından bilinmemektedir. Değerlendirme sonunda işaretlenen maddeler
ağırlıklı puanlarına göre toplanarak çalışanın toplam değerlendirme puanı
ortaya çıkacaktır.
Zorunlu seçim yönteminde değerlendiricinin,
çalışanın davranış biçimine uymasa bile bir şıkkı işaretlemek zorunda kalması,
değerlendirmenin güvenirliğini azaltmakla beraber, sorulara verilen
ağırlıkların değerlendirici tarafından bilinmemesi nesnelliği artıran bir etken
olarak karşımıza çıkmaktadır. Zorunlu seçim yöntemi soruların hazırlanması
oldukça zor ve konunun uzmanı bir personel gerektirmesinden çok fazla tercih
edilen bir uygulama değildir.
Alan İncelemesi Yöntemi
Genellikle büyük örgütlerde
kullanılan alan incelemesi yöntemi, herhangi biçimsel uygulaması olmayan, form
kullanılmayan, ölçütü ve puanlaması olmayan bir yöntemdir. İnsan kaynakları departmanında
bulunan uzman personelin, çalışanın birinci amiri ile çalışan hakkında
görüşmesi şeklinde icra edilir.
Bu görüşme sonucunda çalışanın olumlu ve
olumsuz davranışları öğrenilir ve olumsuz davranışların nedenleri araştırılarak
çözüm bulunmaya çalışılır. Alan incelemesi yöntemi tek başına kullanıldığı
takdirde yetersiz kalan ve fazla kullanılmayan bir yöntemdir.
Serbest
Anlatım (Kompozisyon) Yöntemi
Kompozisyon yöntemi veya metin
değerlendirmesi yöntemi olarak da anılan, serbest anlatım yönteminde, birinci
amirden, çalışanın olumlu ve olumsuz yönlerini kompozisyon şeklinde serbestçe
yazması istenir. Daha sonra değerlendiricinin bu anlatımı örgütün insan kaynakları departmanı
tarafından değerlendirilir.
Bu yöntemin başarı sağlaması için, değerlendiricinin
çalışanı çok iyi bir şekilde analiz etmesi ve analiz sonucunu ustaca kâğıda
dökebilmesi gerekmektedir. Ancak ne kadar yetenekli olursa olsun bu bazen
mümkün olmamaktadır. Yönetici çalışanla ilgili kritik olayları günü gününe not
etmediyse, mutlaka unuttuğu bir ölçütün bulunması ihtimali bulunmaktadır.
Ayrıca değerlendirme sonuçlarının genellikle somut verilere dayanmaması, çok
fazla zaman kaybına sebep olması, yazılan metnin uzunluğu, kısalığı ve
niteliğinin değerlendiricinin insafına kalması ve diğer çalışanlarla
karşılaştırma yapmaya imkân vermemesi, bu yöntemin sınırlılıkları olarak kabul
edilmektedir.
Psikolojik Değerlendirme
Yöntemi
Bu yöntem işgücünü verimli ve etkin
kullanmayı amaçlayan bir tekniktir. Çalışanların yetenekleri ile işi arasındaki
uyum ne kadar iyi ise, başarı şansıda o kadar yüksek olacaktır. Çalışandan en
yüksek verimin elde edilmesi ancak onun yetenek ve kapasitesinin üst sınırını
tespit etmekle mümkün olacaktır. Tespit edilen kapasite ise
yerleştirme ve geliştirme gibi kararların verilmesinde kullanılacaktır. Psikolojik
değerlendirme yöntemleri; psikolojik test,
psikoteknik olmak üzere iki bölümde
sınıflandırılmaktadır. Bu yöntem, çalışanların geçmişinden ziyade gelecekte
yapabileceklerini ölçen bir uygulama olup, ölçüm sonucunda elde edilen
tahminler, terfi, iş değiştirme gibi yönetsel uygulamalarda kullanılmaktadır.
Psikolojik test yöntemi, belirli bir
özellik taşıyan ve özel bir sistem içerisinde toplanan testlerle kişilerin
değişik yönlerini saptamaya yarayan davranışsal bir ölçüm tekniğidir. Bu yöntem
ile çalışanların bedensel ve zihinsel özellikleri ölçülerek işin fizyolojik
yapısına uygunlukları araştırılır. Bu maksatla hazırlanan testleri doğru
yorumlayabilmek için özel sınır değerlere ihtiyaç vardır. Bu testler ya
çalışanı temel alacak şekilde ya da çalışanı bilinen başka gruplarla
karşılaştıracak şekilde hazırlanması gereklidir.
Psikolojik test yönteminde
kullanılan testler genellikle bilgi, yetenek, ilgi, kişilik, zekâ gibi konuları
içerir. Uygulanan test sonucunda alınan puanların diğer deneklerle
karşılaştırmaları sonucunda ortalama değerler bulunur ve böylece ortalama ve
standart sapma değerlerine göre alınan puanlar yorumlanır. Belirlene
standartlar yaş, başarı ve yüzdeleme eşikleri gibi yöntemlerle daha anlamlı hâle getirilebilir.
Psikoteknik uygulamalarında ise
dikkat ölçme cihazı, el-göz koordinasyon cihazı, algı ölçme cihazı, basit
/karmaşık reaksiyon zamanı cihazı ve el sabitliği ölçüm cihazı gibi aletli
testler kullanılır. Bu yöntem genellikle yetenekli genç yöneticilerin
değerlendirilmesinde kullanılan bir yöntemdir.
Psikolojik değerlendirme yönteminin
uygulanabilmesi için örgüt içinde kadrolu bir psikolog bulunabileceği gibi bu
konuda uzman bir danışmanlık şirketinden de istifade edilebilir. Bu yöntemin
başarıya ulaşabilmesi için değerlendirme yapacak psikoloğun konusunda uzman
olması gereklidir. Ancak bu yöntem kültürel farklılıkların büyük olduğu
durumlarda çalışanların olumsuz tavır takınmalarına neden olmaktadır.
İş Boyutu Ölçeği
İş boyutu ölçeği, çalışanların
sadece iş tanımlarında belirtilen işlere göre değerlendirilmesi maksadıyla geliştirilmiş
bir performans değerlendirme yöntemidir. Bu yöntemde kişilikle ilgili ölçütler
değerlendirme kapsamı dışında tutulmuştur. Kişilik özellikleri ölçeğin dışında
ve ölçeğin sınırlayıcısı konumundadır.
İş boyutu ölçeği genellikle üretim
yapan işletmelerde çalışan işçilerin veya çok boyutlu iş alanlarında görev
yapan yöneticilerin değerlendirmesinde kullanılmakta ve aynı statüde ve iş
kolunda çalışanların birbirleri ile karşılaştırılmasına imkân sağlamaktadır.
Bu yöntemin ölçek hazırlanma
safhasında belli bir sınırlama konulmamıştır. Değerlendirme sorularına beş
(mükemmel) ile bir (başarısız) arasında
derecelendirme yapılabileceği gibi, her değerlendirme ölçütüne ağırlık
verilmesi de mümkündür. Ancak değerlendirme ölçütleri sadece iş boyutu ile
ilgili olmalı ve somut verilere dayanmalıdır.
Bu kapsamda imalât yapılan ürün
miktarı ve kalitesi, hatalı imalât yapılan ürünlerin miktarı, işe geç gelme
veya işi izinsiz terk etme sayısı değerlendirme ölçütü olarak belirlenebilir.
Bu yöntemin mantığı; değerlendirme ölçütlerinin kişisel özelliklere
dayandırılması durumunda, değerlendiriciler duygusal davranıp isme göre
değerleme yapacaklar ve başarılı bir çalışan başarısız gibi görünecek veya tam
tersi bir durum yaşanabilecektır.
Sosyometrik
Yöntem
Sosyometrik yöntem, aynı gruba/takıma
mensup iş arkadaşları arasında birlikte çalışmanın getirdiği bir yakınlaşma
olduğu ve aynı ortamda bulunan kişilerin birbirlerini sosyolojik yönden daha
iyi değerlendirecekleri düşüncesiyle oluşturulmuş bir yöntemdir. Yöntem ilk kez
Moreno tarafından ortaya atılmış ve kişiler arasındaki sosyal ilişkilerin
ölçülmesinde kullanılmıştır.
Sosyometrik yöntemde çalışanın iş
arkadaşlarından hazırlanan değerlendirme formlarını doldurmaları istenir. Daha
sonra doldurulan bu formlar çalışanın ilk amiri tarafından değerlendirilir ve
bir sonuç çıkarılır.
Çalışanların iş arkadaşları tarafından
değerlendirilmesi bazı kesimlerin karşı çıktığı bir uygulamadır. Direnç
gösterenler düşüncelerini; bir bireyin başarısı diğerinin başarısızlığına bağlı
ise, bu durumda herkes bir diğerini başarısız gösterir yargısına
dayandırmaktadırlar. Ancak iş arkadaşlarınca yapılan bu değerlendirmenin
kontrolünün birinci sıradaki amir tarafından yapılması değerlendirme sonucunun
test edilmesine imkân vermektedir. Ayrıca veri kaynakları seçilirken dikkatli
davranılması, sonuçların kalitesini olumlu yönde etkilemektedir. Bu yöntemin
asıl değerlendirme yöntemini destekleyecek yönde kullanılması durumunda daha
faydalı olacağı değerlendirilmektedir.
Fonksiyonel Değerleme Yöntemi
Fonksiyonel değerlendirme
yöntemi basit sıralama ve ikili karşılaştırma yöntemlerinin olumsuz etkilerini
bertaraf etmek maksadıyla uygulama alanı bulmuş bir yöntemdir. Çünkü basit sıralama
ve ikili karşılaştırma yöntemlerinde farklı iş kollarında çalışan personel aynı
değerlendirme ölçütlerine göre değerlendiriliyordu. Bu yaklaşımın örgütler
tarafından yanlış olduğunun belirlenmesi ve performans
değerlendirmede çalışanın yetenekleri ile yaptıkları işin gereklerinin
karşılaştırmasının daha doğru sonuçlar vereceği düşüncesiyle fonksiyonel
değerleme yöntemini uygulamaya başlamışlardır.
Fonksiyonel değerleme yönteminin
uygulanabilmesi için öncelikle çalışanın işinin çok iyi bir şekilde etüt
edilmesi ve işin gereklerine ait standartların detaylı olarak tespit edilmesi,
daha sonra söz konusu işin çalışanın yeteneklerine ve kapasitesine uygun olup
olmadığının belirlenmesi gereklidir. Bu sebeple, örgütün insan kaynakları departmanında bulunan
uzman personele büyük görevler düşmektedir.
Bu yöntem personel seçimlerinde,
terfilerde ve doğru insanın doğru işte çalışmasını sağlamak için yer
değiştirmelerinde etkili bir yöntem olarak kabul edilmektedir.
Standart
Değer Yöntemi
Çağdaş
standartlar yaklaşımı veya performans standartları yöntemi olarak da anılan bu
yöntem örgüt tarafından oluşturulmuş iş standartlarını, çalışanların karşılama
düzeyini tespit etmek için kullanılan bir yöntemdir. Genelde üretim yapan
çalışanların değerlendirmesinde kullanılır. Bu yöntemde öncelikle iş
standartları tespit edilir ve belirlenen standart bir çalışanın normal üretim
kapasitesini gösterir ve oldukça detaylıdır.
İş Standartların
Belirlenmesinde Kullanılan Bazı Yöntemler
|
Belli bir çalışma grubunun
ortalama üretimi tespit edilerek,
|
Zaman çalışması yapılarak,
|
Uzman personellerin görüşü
alınarak,
|
Seçilmiş çalışanın
performansının temel alınarak,
|
Bu yöntemin
yöneticilerin ve büro elemanlarının değerlendirilmesinde kullanılması oldukça
güçtür. Çalışanların tespit edilen iş standartlarını kabullenmeleri yöntemin
uygulanmasını kolaylaştıracaktır.
Direkt İndeks Yöntemi
Direkt İndeks yöntemi, çıktıya
dayalı performans değerlendirme yöntemlerine
göre farklılık gösteren bir uygulamadır. Bu yöntemde performans standartları yönetici
tarafından belirleneceği gibi, yöneticinin, çalışanla karşılıklı olarak
katkısıyla da gerçekleşebilir. Bu yöntemde belirlenecek performans ölçütleri
somut ve kişilik özellikleri ile ilgili olmayan özellikleri içermektedir.
Direkt indeks yönteminde belirtilen her performans ölçütünün puan olarak belli
bir değeri olduğundan, sonuç olarak çalışanın aldığı puanların toplamı
performansın sayısal indeksini verecektir. Direkt indeks
yönteminde bir büro memuru için kullanılabilecek ölçüt örnekleri aşağıda
gösterilmiştir. Tablo’dan anlaşılacağı üzere yöntem sayılabilen ve somut
rakamlara dayalı bir uygulamadır.
İndeks Yönteminde Kullanılan Ölçüt Örnekleri
|
|
Büro Memuru
|
|
İç veya dış müşteri şikâyet
sayısı
|
Kazandırılan yeni müşteri
sayısı
|
Maliyetlerin azalma miktarı
|
Günlük mesai ihlal sayısı
|
Meydana gelen iş kazası sayısı
|
Belli bir dönemdeki satış
miktarı
|
Hazırlanan evrak miktarı
|
Belli bir dönemdeki üretim
miktarı
|
Klavye kullanım hızı
|
Hatalı işlemden kaybedilen
zaman
|
Yazım sırasındaki hata miktarı
|
Cevaplanamayan telefon miktarı
|
Hatalı ürün miktarı
|
Hatalı işlemin maliyeti
|
Karma
Modeller
Günümüzde birçok örgüt performans değerlendirme yöntemlerinin
üstünlüklerinden faydalanabilmek için birkaç performans
değerlendirme yöntemini beraber kullanmakta ve bu sayede değerlendirme
kalitesini arttırmayı hedeflemektedirler. Bu örgütler performans planlaması ve
geri beslemeye ağırlık veren amaçlara
göre yönetim uygulamalarını kullanarak yönetici ve çalışanların
beklentilerine cevap vermeye çalışırlarken, geleneksel değerlendirme ölçekleri
ile maaş, terfi, iş değiştirme gibi yönetsel kararların alınmasını
kolaylaştırmayı amaçlamaktadırlar. Bazı örgütlerin ise, amaçlara göre yönetim
çerçevesinde çalışanlarına geleneksel değerlendirme ölçekleri veya 360o performans değerlendirme yöntemi uyguladığı,
yöneticilerine ise metin değerlendirmesi veya kendi kendine değerlendirme
yöntemi uyguladığı görülmektedir.
Performans
değerlendirme kültürü yerleşmemiş genç örgütlerde karma yaklaşımların
uygulanması faydadan çok zarar getirecektir. Çünkü karma yaklaşımlar çalışanlar
için ilk anda karışık ve anlaşılmaz bir uygulama olarak görülebilir ve
kabullenme zor olabilir. Karma yaklaşımlar yönetim bakımından sağlam bir yapı
oluşturmuş ve performans değerlendirme uygulamaları
yönünden belli bir geçmişe sahip örgütlerde daha başarılı sonuçlar verecektir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder