Çalışanlar 360o performans değerlendirme yöntemi sonucunda kendisine
bildirilen sonuçlardan memnum olmayabilir, kendisine haksızlık yapıldığını
düşünebilir ve tüm çabalara rağmen ikna edilemeyebilir. Sonuç olarak performans değerlendirme kesinleşmiş bir mahkeme
kararı değildir. Çok ağır suç işleyen kişilere dahi mahkemede kendini savunma
hakkı verilirken. Hatta hukuk’ta bulunan ve halk dilinde de sık sık kullanılan
“suçluluğu kanıtlanana kadar herkes
suçsuzdur” kuralından hareketle, çalışanların performans
değerlendirme sonunda olumsuz değerlendirilen konularda kendini savunma
hakkı mutlaka olmalıdır.
Tüm çalışanların performans
değerlendirme sonuçları için başvurabileceği bir itiraz prosedürü bulunmalıdır.
Performans değerlendirme sonuçları
yazılı bir evrak niteliğinde olup çalışanın meslek hayatı boyunca saklanan bir
yazılı belgedir. Bu maksatla performans değerlendirme
sonuçlarına yapılacak itirazlarda yazılı olması gereklidir. Bu prosedürde çalışan üstü ile
tüm endişelerini tartışabilmelidir. Ayrıca çalışan kişi durumunu en üste kadar
götürebilmelidir. Ancak kişi herhangi bir güçlükle karsılaşırsa insan kaynakları
departmanında bir ilgili danışmanlık ve yardım vermeye hazır olmalıdır. Bu prosedür, itiraz komisyonları olarak isimlendirilmektedir.
Bununla beraber; değerlendirme
sonuçlarını tebliğe müteakip itiraz hakkının kullanılması için belli bir süre tanınması
(1ay, 2 ay gibi), komisyon tarafından itiraz uygun görülmez ve komisyonun
gerekçesi çalışan tarafından kabul edilmez ise personelin isteğine bağlı olarak
mahkemelere müracaat hakkının tanınması gereklidir.
Bu komisyonda bulunan personel, örgüt içerisinden seçilen orta veya üst
yöneticilerden olabileceği gibi, İnsan kaynakları departmanı
bünyesinde de kurulabilir. Şayet
işletmede sendika varsa itiraz prosedüründe sendika yetkililerinin de katılımı
yararlı olacaktır. Ancak seçilecek heyet içerisinde bulunan kişilere
birbirlerini etkilemeyecek ortam mutlaka yaratılmalıdır. Komisyonun her
seferinde başka kişilerden oluşması, kurulu tek merkezde toplamak yerine kurul
üyeleri birbirlerini tanımadan yazıyla her üyeden fikir alınıp, sonuçlarının
insan kaynakları departmanı tarafından değerlendirilmesinin
daha faydalı sonuçlar vereceği düşünülmektedir.
Yukarıda bahsedilen
hususlar, başta bürokratik örgüt yapılanmaları olmak üzere tüm geleneksel örgüt
yönetimlerinde kabul edilemez görülebilir. Ancak zaman alsa da tüm örgütler ve
bireyler değişime ayak uydurmak zorunda kalacaklardır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder