360o performans değerlendirme yöntemi hem yönetsel kararların
verilmesine yönelik, hem de gelişimi sağlayan bilginin elde edilmesine olanak
tanımaktadır. Performans değerlendirme sonuçları geliştirici
amaçla kullanıldığında; yöneticileri geliştirmek, ekip çalışmalarının
etkinliğini arttırmak, örgütteki eğitim, rehberlik ya da koçluk ihtiyaçlarını
belirleme gibi birçok hedefe ulaşılabilir. 360o performans değerlendirme yönteminin başlangıçta
geliştirici, daha sonra tanıma ve ödüllendirme, terfi ettirme, başarı planlama
ve yerleştirme gibi birçok insan kaynakları işleviyle bütünleştirilmesi
gereklidir. Çünkü 360o performans
değerlendirme yönteminin, kariyer planlama yönünden belli bir etkiye sahip olması
hem geribildirimi alan, hem de veren kullanıcılar açısından motive edici olacaktır.
Benligiray sistemle ilgili deneyim kazanıldıktan
ve süreç içinde herkes eğitildikten sonra bu yöntemi performans değerlendirme
maksadıyla kullanmanın daha olumlu sonuçlar vereceğini görüşünü savunmaktadır.
360o performans
değerlendirme uygulanması; yukarıda belirtilenlerden başka örgüte, örgüt
içindeki gruplara, çalışanlara, yöneticilere ve müşterilere bir takım faydalar
sağlanmaktadır. Söz konusu faydalar müteakip maddelerde açıklanacaktır.
Örgüte
Sağlanan Faydalar
Gelişimi destekleyen yönde bir örgüt
iklimi oluşturmak örgütün iç ve dış çevresindeki değişimler nedeniyle çok zor
ve sıkıntılı bir süreçtir. Bu nedenle
uygulamada performansı artırmak bir yana, çabalar çoğu zaman performans
düşüşünü durdurmaya yönelik olarak ortaya çıkabilecektir. Bu kapsamda; 360o
performans değerlendirme yöntemi örgütsel yetkinliklerin ortaya çıkmasını ve
gelişmesini sağlayacak bir örgütsel iklimin yaratılmasını destekleyen en önemli
etkenlerden biri olacaktır. Ayrıca bu yöntem sonucunda, geliştirilmiş kalite
kontrolü ve performans ve ödüllendirme arasında güven duyulacak bir ilişkinin
kurulması da mümkün olacaktır.
Ödüllendirme, atama, terfi, yer
değiştirme, ücret ayarlama, prim verme gibi insan kaynaklarına ilişkin yönetsel
kararların verilmesinde, örgütün ihtiyaç duyacağı geçerli ve güvenilir
bilgilere 360o performans değerlendirme yöntemi ile sağlanacaktır.
Bu yöntem ile temel yetkinliklerin
güçlendirilmesi sağlandığı gibi, çalışanların ve yöneticilerin motivasyonu da
arttırılmış olacaktır.
Örgüt İçindeki Takımlara Sağlanan
Faydalar
Örgüt içinde bulunan takımların performansının
hangi seviyede olduğu ve takım üyelerinin o birim için uygun olup olmadığı,
takımın dışında o birime uygun olan çalışan olup olmadığı 360o
performans değerlendirme yöntemi ile rahatlıkla tespit edilecek nitelikler
olarak dikkat çekmektedir. Çünkü bu yöntemin uygulanması ile takıma ait
üyelerin bulundukları birime sağladığı katkıların hangi seviyede olduğu
anlaşılmış olacaktır.
Ayrıca
takım üyelerine, müşterilerine ne şekilde hizmet ettiklerini görme fırsatı vermesi
ve takım liderliği ile ilgili faydalı bilgilerin elde edilmesi, 360o
performans değerlendirme yönteminin takım üyelerine sağladığı faydalar olarak
sıralanabilir.
Çalışanlara Sağlanan Faydalar
360o performans
değerlendirme yönteminin çalışanlara sağladığı en önemli fayda, onlara
performansları ile ilgili çok yönlü bilgi vermesidir. Bu yöntem ayrıca;
çalışanların kariyer planlarını yapmalarına imkân vermesi, kişisel ve mesleki
gelişimlerini sağlaması, bütün karar süreçlerine etkin olarak katılma imkânını
tanıması, ödüllendirme, atama, terfi, yer değiştirme, ücret ayarlama, prim
verme gibi yönetsel kararlarda çalışanların aleyhine değil, adaletli karar
verilmesini sağlaması, çalışanların gizli yeteneklerini ortaya çıkarması ve
çapraz eğitim süreçleri ile bu yeteneklerinin geliştirilmesine imkân vermesi
gibi faydalar sağlamaktadır.
Yöneticilere Sağlanan Faydalar
Yöneticiler 360o
performans değerlendirme yöntemi sayesinde kontrol ve denetim görevlerini
yapabilme yeteneklerini görme imkânı bulurlar. Bu yöntem ile yöneticiler,
liderlik yeteneklerini başkalarının gözüyle görür ve kendilerini geliştirme
yönünde gayret sahibi olurlar, ayrıca yönetsel kararları alırken geçerli ve
güvenilir verileri kullanırlar.
360o performans
değerlendirme yöntemi ile yöneticiler sadece çalışanların performansları ile
ilgili yargıda bulunmazlar, onlara koçluk yapma yönünde bir sürece dâhil
olurlar. Yöneticiler için en büyük sorunlardan biri olan, mesai de fazla görme
imkânı bulamadıkları bazı çalışanlar ile ilgili performans ölçümleri bu yöntem
ile sorun olmaktan çıkacaktır.
Yöneticiler, çalışanların gelişim
ihtiyacı ile ilgili eğitimleri, 360o performans değerlendirme
yöntemi sayesinde daha etkin planlayabilirler. Bunun sonucunda bir sonraki
performans dönemin de muhtemelen ortaya çıkacak düşük performansın engellemesi
için tedbir de alınmış olacaktır.
360o performans
değerlendirme yöntemi ile elde edilen yüksek kalitedeki bilgiler yöneticilerin
aynı şekilde kaliteli kararlar vermesini de sağlayacaktır.
Müşterilere
Sağlanan Faydalar
Müşteriler 360o
performans değerlendirme yöntemi ile ürün ve hizmetlerin sevkiyatı, teslimi,
ürün geliştirme önerileri, ürün garanti hizmetleri vb. konularında ihtiyaç,
beklenti ve şikâyetlerini dile getirme imkânı bulurlar.
Müşterilerin fikirlerini örgüte
iletme imkânı bulması ve bu fikirlerin örgüt tarafından değerlendirmeye
alındığının müşteriler tarafından hissedilmesi firma ile aralarında bir bağ
oluşması ve bunun neticesinde ise örgüte bağlılıklarının artması mümkün
kılacaktır. Müşteriler bu sayede örgütü bir aile, kendilerini de ailenin bir
ferdî
gibi göreceklerdir.
Müşteriler 360o
performans değerlendirme yöntemi sayesinde hem örgütün etkinliğini, hem de kendilerine
gelecek hizmetin kalite seviyesini artırmış olacaklardır.
360o performans değerlendirme yönteminde kullanılacak performans değerlendirme ölçütleri
belirlenirken, örgütün yapısı, büyüklüğü, kişisel değerlere verdiği önem ve
değerlendirilecek kişinin örgüt içindeki konumu çok iyi şekilde etüt
edilmelidir. Toplanacak veriler genel bir ifadeden çok ayrıntılı konuları
içermelidir.
360o
değerlendirme çalışanın iş yapabilme durumunun gerçekçi olarak ölçülmesi
maksadıyla yapılmaktadır. Bu yüzden çalışanın kişisel özellikleri ve ahlâki durumunun değerlendirme ölçütleri
arasında bulunmaması gerekmektedir. Buna karşın bazı kişisel ve ahlâki özellikler iş performansını direkt
olarak etkileyeceğinden veya diğer personelde huzursuzluğa sebep olacağından, bu
tür kişisel özelliklerin değerlendirme kapsamına alınmasında sakınca
bulunmamaktadır. Örneğin; hijyen kurallarına bağlı olmak iş performansı ile
ilgili görülmemekle beraber hiçbir birey beraber çalıştığı arkadaşının banyo
yapmayı sevmeyen ve vücudu kokan biri olmasını istemeyecektir. Aynı şekilde mesaiden
sonra aşırı alkol alan ve gece geç saatlere kadar eğlence hayatında bulunan ve
az uykuyla mesaiye gelen bir çalışanın yaptığı bu davranış biçimi kişisel gibi
gözükse de, zihni ve vücudu dinlenmeden mesaiye gelen bu çalışanın iş
kapasitesi olumsuz yönde etkilenecektir, bu yüzden çalışanın yapmış olduğu davranış
biçimi olumsuz bir performans ölçütü olarak değerlendirme kapsamına
alınmalıdır. Buna karşın, çalışanın diğer bir kişisel özelliği olan oldukça
kilolu olması askerî bir personel için değerlendirme ölçütü olarak kabul edilse
bile, büro elamanı olarak çalışacak bir kişinin değerlendirme ölçütü
olmamalıdır, aynı şekilde bireyin güzelliği, çirkinliği, dini, etnik kökeni
performans ölçütleri arasında bulunmamalıdır.
Jones ve Bearley, 360o
performans değerlendirme sürecinde toplanacak bilgilerin neticesinde çalışanın
kişisel becerilerinin, kişisel
özelliklerinin, karakterinin, tutum ve duygularının, davranış özelliklerinin ve
yeteneklerinin belirlenmesi gerektiğini belirtmiştir. Jones ve Bearley’in sözünü ettiği bu kişisel
özellikler, yukarıda örnekleri verildiği şekilde işin yapılışını doğrudan
etkileyecek davranış biçimleridir.
360o performans
değerlendirme yönteminin başarısı değerlendirilecek boyutların doğru
seçilmesine bağlıdır. Bu boyutlar ve her boyutun altında bulunan değerlendirme ölçütleri
ne kadar doğru seçilirse değerlendirme sonuçları o kadar kaliteli olacak ve
çalışanda olumlu bir davranış değişikliği yaratacaktır. Aksi takdirde
değerlendirme sisteminin iflasına kadar bir süreç yaşanması söz konusu
olacaktır.
360o performans değerlendirme
yöntemi uygulamalarında 8 ana yetkinlik, değerlendirme boyutu olarak kabul
görmektedir. Bu yetkinlikler aşağıda gösterilmektedir.
Ana Yetkinlikler
|
|
Liderlik özellikleri
|
İletişim yeteneği
|
Üretim/iş kalitesi
|
Değişime uyum yeteneği
|
Kişisel gelişimin sağlanması
|
Görevin yapılışı
|
Diğerlerinin gelişimine sağlanan katkı
|
İnsanlarla ilişkiler
|
360o performans
değerlendirme yöntemi uygulamalarında tablo’da belirtilen yetkinlikler ışığında
bölgesel ve örgütsel farklılıkların da dikkate alınarak her değerlendirme
boyutuna ait ölçütlerin belirlenmesi gerekmektedir. 360o performans
değerlendirme yönteminde ölçülecek ana yetkinlikler müteakip maddelerde
açıklanmıştır.
Liderlik Özellikleri
Liderlik sanatı ortak amaçlar için
birleşen insanları, amaçların gerçekleştirilmesi için güdüleme ve etkileme
sürecidir. Örgütsel liderlik ise, liderlik özellikleri ile yöneticilik
özelliklerinin olumlu bir birleşimidir. Örgütlerin başarılarında
yöneticilerin önemli rol oynadıkları büyük ölçüde kabul edilen bir düşünce tarzıdır.
Örgütler
ne denli özenle kurulursa kurulsun, çalışanlar ne denli özenle seçilirse
seçilsin, kusursuz çalışmaları mümkün değildir. Çalışanlar doğaları gereği
örgütsel amaçları gerçekleştirebilmek için çoğu kez bir başkasının etkisini
ararlar.
Lider izleyenlerin kendisine yaptığı etkiden daha
fazlasını onlara yapabilen kişidir. Michigan
üniversitesi çalışmalarında da belirtildiği üzere, liderliği çalışana ve üretime olan faydaları
yönünden iki boyutta incelemek gerekmektedir.
Her
lider yönetici olamayacağı gibi her yöneticide lider değildir. Ancak lider
kişisel erkini kullanan bir yönlendiricidir. Çelik, lider ile yönetici arasındaki
farklılıkları aşağıda belirtildiği şekilde ifade
etmektedir.
Lider ve Yönetici Arasındaki
Farklılıklar
|
|
LİDER
|
YÖNETİCİ
|
Değişmeyle ilgilenir
|
Yapıyı korumayla ilgilenir
|
Yönlendiricidir.
|
Yöneticidir
|
Konuşma metnini kendisi yazar
|
Yazılan konuşma metnini okur
|
Moral otoriteye dayanır.
|
Bürokratik otoriteye dayanır
|
İzleyenlere mücadele ruhu aşılar
|
Mutlu topluluğu korur
|
Vizyon sahibidir
|
Liste ve bütçe sahibidir
|
Paylaşılmış amaca dayalı gücü vardır
|
Ödül ve cezaya dayalı gücü vardır
|
Güdüler
|
Denetler
|
İlham verir
|
Düzenler
|
Aydınlatır
|
Eşgüdümler
|
Kaynak: Çelik, 2000
|
Lider/yönetici
ya da lider yönetici en iyi zamanlarını (hatta dakikalarını) çalışanların
sürekli gelişmelerine yönelik olarak harcayan bireydir. Liderliğinin doğası
gereği temel olarak motivasyonun yükseltilmesi cezayı dışlayan şekilde
gerçekleştirilebilir.
Liderlik
özelliklerini tek bir yetenek kalıbı olarak ifade eden bir kişisel özellikler
listesi bulunmamaktadır. Ancak bir liderde; bilişsel güç, özgüven, cesaret,
karar verme, izleyenlere yönelim, girişim gücü, güdüleme yeteneği, etik
değerlere önem verme, vizyon geliştirme yeteneği, karizma, yordama ve
diğerlerinin duygularını ve hislerini anlayabilme yeteneğinin olması
gerekmektedir.
Çelik ise farklı bir
yaklaşımla, başarılı bir liderde belli bir takım kişisel özellikler ve
yetenekler olması gerektiğini ifade etmiştir. Söz konusu kişisel özellikler;
Duruma uyum sağlama, sosyal çevreye uymada çeviklik, hırslı ve başarıya
yönelimli olma, iddiacı, işbirlikçi, karar verici, bağlı, güçlü etki oluşturma,
enerjik, dirençli, kendine güvenli, stres hoşgörüsü bulunma ve sorumluluk
üstlenmede gönüllü olmak şeklinde sıralanmaktadır. Liderde bulunması gereken
yetenekleri ise; zeka, kavramsal
yetenek, yaratıcılık, diplomatik olmak, anlayışlı olmak, etkileyici konuşma,
grubun görevlerine ilişkin bilgi sahibi olma, örgütleme, ikna edebilme ve
sosyal beceriler olarak sıralanmak mümkündür.
Modern
yönetim sistemlerinde, liderlik anlayışında birtakım değişiklikler meydana
gelmiştir. Artık itaat yerine katılım,
plan yerine seçenekler, yetkiyi
toplama değil dağıtma, aktarılan
değil kazanılan otorite ve sinerji kavramları ön plana çıkmaktadır.
Liderlik
sadece yöneticilerde aranan bir özellik olmaktan çıkmış, know how ve örtülü bilgiye
sahip, kurumsal hafıza oluşturmuş
etkili örgütlerde tüm çalışanların liderlik özelliklerine sahip olmaları aranan
bir unsur haline gelmiştir.
“Ben size savaşmayı değil ölmeyi emrediyorum”
diye emir veren ulu önder Atatürk veya 57’inci Alayı tüm personeli ile şahadet
mertebesine ulaştıracak emir verme dirayetinde bulunan şanlı 57’inci Alayın
Komutanı Yarbay Hüseyin Avni bey gibi liderlere, sadece şanlı ordumuzda değil
ülkemizde bulunan bütün örgütlerde ihtiyaç bulunmaktadır. Bu kapsamda, 360o performans değerlendirme yönteminde
ölçülecek temel yetkinliklerden en önemlilerinden birisi olarak liderlik ön
plana çıkmaktadır.
Mal/Hizmet Kalitesi
Serbest piyasa ekonomisinin
yaşandığı günümüzde, örgütlerin ayakta kalması için aynı iş kolundaki diğer
firmalarla belli bir rekabetin içinde bulunması ve bu rekabetten galip olarak
çıkması gerekmektedir. Bu kapsamda; etkili, kaliteli ve kârlı mal, hizmet veya
bilgi üretme örgütlerin bu rekabetten başarılı çıkması için önemli faktörler
olarak dikkat çekmekte ve bunun sonucunda çalışanların üretime katkısının
çeşidi, miktarı ve kalitesi önemli bir performans ölçütü olarak karşımıza
çıkmaktadır.
04 Kasım 2005 tarihli Dünya gazetesi;
Ankara Ticaret Odasının yapmış olduğu
bir incelemeye yer vererek, ülkemizde 1923–2005 yılları arasında ortalama
şirket ömrünün 12 yıl olduğunu ifade etmektedir. Bu bilgiden de anlaşılacağı
üzere birçok örgüt piyasa koşullarına uyum sağlayamadığı için ayakta
kalamamaktadır. Buna karşın etkili, karlı ve kaliteli mal veya hizmet üreten
örgütlerin faaliyetleri uzun ömürlü olmaktadır.
Kişisel Gelişimin Sağlanması
İnsanlar mesleki veya özel
yaşantılarında gelişim içerisinde olmak durumundadırlar. Gelişim, çalışanların
kişisel tatminlerinin artmasına ve örgütlerin büyümesine katkı sağlayacaktır.
Çalışanların gelişimi, örgütsel örgütsel kaynakların bu amaç için
yönlendirilmesi ve kişisel gayretle mümkün olmaktadır.
Bu yetkinlik çerçevesinde, astların geliştirilmesi
maksadıyla yöneticilerin sorumluluk hissetmesi önem arz etmektedir. 360o
performans değerlendirme uygulamalarında; çalışanların kendini geliştirme
düzeyi, yöneticilerin bu gelişime katkısı, çalışan ve örgütlerin, iyileştirme
arayışı içinde olmaları ve bu yönde geldikleri seviye gibi ölçütler
çerçevesinde farklı bakış açılarından geribildirim
alınmaktadır.
Diğerlerinin
Gelişimine Sağlanan Katkı
Örgütlerde sürüdürülen faaliyetlerin
devamlılığının olması ve sadece bir kişiye bağımlı olmaması gereklidir. Ancak çalışanlar
bazen aksi yönde hareket ederek, vazgeçilmez gibi görünmek maksadıyla uzmanı
olduğu iş koluna ait özel bilgileri bir başkasıyla paylaşmamaktadır. Hiç
kimsenin alternatifsiz olmaması, mevcut bilgilerin paylaşılması ve nesilden
nesile aktarılması gereklidir. Aksi takdirde örgütlerin devamlılığı da söz
konusu olamaz. Farklı kademelerde çalışan personelin sahip olduğu bilgileri
başkalarına aktarmada göstereceği başarı teşvik edilmelidir. Bu teşvik, aynı
zamanda diğerlerine motive edici bir katkı sağlayacaktır.
Örgüt bünyesinde gerçekleşecek bilgi
transferi; bireysel yeteneklerin keşfedilip yetiştirilmesi, sabırlı,
yardımsever ve etkili bir önder olunması, başarılı bir motivasyon politikası
izlenmesi, ekstra eforun ödüllendirilmesi türünden somut göstergeler ile
performansa katkı sağlamaktadır. Bu sayede uzman personelin örgüt içinde
vazgeçilmez kılınması engellenecek ve örgütsel devamlılığın sağlanması için
önemli bir safha geçilmiş olacaktır.
İletişim Yeteneği
İletişim ile ilgili olarak yapılmış birçok
tanım bulunmaktadır; Bireyler, gruplar ya da toplumlar arasında çeşitli
yöntemlerle bilgi, düşünce ve inanç alışverişini sağlayan etkileşim sürecidir. Gönderici ve alıcı arasında anlamlardan sonuç çıkarma ve
bilgi değişimidir. Katılanların bilgiyi yaratarak ortaklaşa
kullandıkları ve paylaştıkları bir süreçtir,
şeklindeki tanımlar bunlardan bazılarıdır.
Örgütsel İletişim ise, örgütün iç ve dış çevresi arasındaki ileti
alıverişidir. Örgüt üyelerinin bilgileri sistematik olarak örgüt çalışanlarına
ilgili bireylere ve diğer örgütlere iletme sürecidir.
Örgütsel iletişim yöneticinin gönderdiği
mesajın anlamının çalışanlara anlatılmasını, benimsetilmesini ve onu eyleme
geçirmesini de kapsar.
Bilgi, fikir, duygu ve becerilerin
simgeler kullanılarak iletilmesini sağlayan iletişim; var olmak, haberleşmek,
paylaşmak, etkilemek ve yönlendirmek, eğlenmek ve mutlu olmak amaçlarına
yönelik olarak gerçekleşen bir eylemdir. Bu yüzden farklı
inançlara, değerlere, tutum ve davranışlara sahip insanlarla iletişim sayesinde
ilişki kurmak mümkün olmaktadır. Örgütsel yaşamda başarılı ve etkili olabilmek
için özellikle yöneticilerle etkili bir iletişim kurmak önem taşımaktadır. Bunu
sağlamanın yolu ise kendini yöneticinin yerine koyabilmekle mümkündür.
Örgüt kültürünün anlamlı kılınması ancak iletişimle mümkündür. Bu
nedenle, örgüt kültürü ve örgütsel iletişim olguları arasında çok yakın bir
ilişki vardır. Örgütsel iletişim yoluyla örgüt kültürünün temel öğeleri olan
değerler, normlar, hikâyeler, gelenekler, tarih diğer bir deyişle örgütün
sembolik dünyası yorumlanabilir.
Örgüt çalışanları bilgiye ihtiyaç
duyarlar. Bu bilgi sadece üst düzey yöneticileri değil, orta kademe yöneticiler
ve astları da ilgilendirmektedir. Bilginin elde edileceği araç ise iletişimdir.
Yöneticiler iletişimin örgüt için önemi konusunda ne kadar bilgili ve bilinçli
ise iletişimin örgütte başarı şansıda o kadar yüksek olacaktır.
Thayer’e göre insanların iletişim
davranışlarının fizyolojik, psikolojik ve teknolojik yönleri, kaynakları ve
belirleyicileri vardır. Bu görüş çerçevesinde iletişim en azından dört düzeyde
gerçekleşir. Bunlar; Bireysel, Bireyler arası, örgütsel ve teknolojik
düzeylerdir.
Bir örgütteki formal (biçimsel)
iletişim yapısı, hem personel arasındaki bilgi akışını düzenler hem de
sınırlar. İletişim sadece bireyler arasında değil, bu bireylerin hiyerarşi
içinde sahip oldukları konumlar arasında oluşur. Örgüt içerisindeki formal
iletişim akışı, dikey, yatay ve çapraz olabileceği gibi dışa
dönük şekilde de gerçekleşebilir.
Örgütlerde iletişim süreci sadece
formal değil aynı zamanda bilginin örgüt içinde resmî olmayan bir şekilde
dedikodu, fısıltı ve söylenti şeklinde yayıldığı informal (biçimsel olmayan)
iletişimi de içermektedir. Bu tür iletişim çalışanların birbirini çok iyi
tanıdığı ve bir üst otoritenin izni veya haberi olmadan bilgilerin iletildiği
ortamlarda daha sık görülür. Dedikodu, fısıltı ve söylenti
olarak da adlandırılan informal iletişim örgütün belirlediği iletişim kanalları
dışında oluşmakta ve çoğu zaman mesajlar yüz yüze veya telefonla
aktarılmaktadır. Ancak etkili bir yöneticinin amacı informal iletişimi ortadan
kaldırmak değil ondan yarar sağlamak olmalıdır. Çünkü yöneticiler biçimsel
yoldan öğrenemedikleri birçok öneri yi bu yoldan öğrenirler, ayrıca informal
iletişim çalışanların motivasyonunu ve birlik ruhunu arttırıcı bir etki göstermektedir.
Geleneksel yönetim anlayışında
informal, bireysellikten uzak yüz yüze ilişkilere ve sözlü iletişime sıcak
bakılmamış ve otoriteye başkaldırı olarak görülmüştür. Mesajların unutulmaması
için yazılı iletişim üzerinde durulmuştur. Mesajların aktarılmasında kullanılan
kanalların sınırı net olarak belirlenmiş ve iletişim kanallarının esnekliğine
önem verilmemiştir.
Modern yönetim yaklaşımlarında ise,
iletişim konusuna büyük önem verilmektedir. Çünkü örgütsel sistemlerde iç ve
dış geribildirim mekanizması, entropiye
karşı koyma ve örgütün sürekliliği açısından oldukça önemlidir. Çalışanın diğer
çalışanlar ile ve örgütüyle, örgütü oluşturan alt sistemlerin birbiriyle ve örgütün
çevresiyle uyumlu etkileşimi ancak sağlıklı bir iletişim sistemi ile olmaktadır.
Çalışanların iletişim becerilerinin
yüksek olması, günümüzün modern yönetim anlayışlarında çok önemli bir kavram haline
gelmektedir. Bu kapsamda; her seviyede
çalışanın çevresindekilerle iyi diyalog içinde olması, etrafındaki kişileri
sabırla dinlemesi, iletişimde geçerli formal ve informal kanalları çok iyi bir
şekilde kullanabilmesi, insanlara empati ile yaklaşabilmesi önemli performans
ölçütleri olarak karşımıza çıkmaktadır.
Değişime
Uyum Yeteneği
Örgütlerin bulunduğu ortamın sürekli
değişmesi, örgütlerinde değişimini gerektirmektedir. Örgütler varlıklarını
sürdürebilmek için çevreden gelen tepkilere olumlu yanıt verebilmelidir. Aksi
takdirde örgüt içinde entropi meydana
gelecek ve sistem, giderek varlığını yitirmeye başlayacaktır (Arıkan,
1994:139). Çevreden gelecek tepkilere göre yaşamını sürdürmek durumunda olan
örgütler, yapısını ve amaçlarını yeniden düzenleyerek yeni bir oluşum içerisine
girmesi gerekmektedir. Yapılan tüm bu çabalar değişim olarak adlandırılır. Hackman vd. örgüt içerisindeki değişimi mevcut durumdan arzu edilen
duruma geçiş olarak ifade etmektedir.
İnsan psikolojisinden kaynaklanan
nedenler ve çalışanların mevcut sistemdeki kazanımlarını kaybetme korkusu,
değişime karşı bir direncin oluşmasına neden olmaktadır. Bu direnç etkili
örgütlerde iletişim, zorlama, güven verme, ödün verme, eğitim, ikna, pazarlık
ve anlaşma gibi yöntemlerle çözülmeye çalışılmaktadır. Değişime direnç olgusu
personelin görev ve sorumluluklarının tam olarak belirlenmediği ve örgütsel
yapısı düzenlemeye alınmamış işletmelerde daha belirgin olarak kendini göstermektedir.
Uzun yıllar boyunca oluşan ve örgüt
çalışanlarının zihinlerinde içselleştirilen örgüt kültürü değişime direnç
gösteren bir niteliğe sahiptir. 21. yüzyılda çevresindeki
değişimlere sür’atle ayak uydurabilen, akışkan ve geçişken özelliklere sahip,
dinamik görünümlü ve vizyonu doğrultusunda başarmaya odaklanmış örgütler ayakta
kalabilecektir. Sürekli değişimin yaşanacağı gelecekte, yönetsel etkinlik ve
örgütsel verimliliğin anahtarı insan olacak ve 360o performans
değerlendirme yöntemi örgütün bütün fonksiyonlarının ahenkli bir şekilde
çalışmasının bir teminatı, yönetsel yapınında önemli bir dayanağı haline
gelecektir.
Örgütlerin değişime uğramadan
varlıklarını sürdürebilmeleri imkânsızdır.
Örgütsel değişime direncin mümkün olduğu kadar azaltılabildiği
işletmelerde, yapılan her türlü faaliyette sinerji yaratılması kaçınılmaz
olacaktır. Bu maksatla, değişimlere uyum yeteneği hem örgütler hem de
çalışanlar için önemli bir değerlendirme boyutu olarak karşımıza çıkmaktadır.
Görevin Yapılışı
Görevin yapılması ile ilgili bir
hükme varırken, bazen çok, bazen de az çalışmak terimlerinin kullanıldığı
görülmektedir. Ancak çok veya az çalışmak görevin nasıl yapıldığını tarif etmek
için yeterli sözler değildir. Burada verimli veya verimsiz çalışmak
kavramlarının kullanılması daha doğru olacaktır. Çünkü meslek yaşantısında
sıklıkla gördüğümüz üzere çok çalışıp az iş üreten insanlarla karşılaştığımız
gibi, az çalışıp çok iş üreten insanlarda karşımıza çıkmaktadır.
Verimli çalışan bireyler de, örgütçe
belirlenmiş ve çalışan tarafından kabullenilmiş hedeflere ulaşıldığı ve
hedeflerin büyütülmesine karşı potansiyelin olduğunu, verimsiz çalışan bireyler
de ise belirlenmiş hedeflere ulaşamama durumuyla karşı karşıya kalındığını
gözlemlemek mümkündür.
Verimli çalışmak belli etkenlere
bağlıdır; bu etkenlerden bazılarını; gayret, yetenek, iyi niyet, etkili
çalışma, bilgi seviyesi, gelişime karşı istek ve teknolojiyi kullanabilme
yeteneği olarak sıralayabilmekteyiz. Verimi belirleyen bu etkenlerin, etkili
örgütler tarafından önemli performans ölçütleri arasında kullanıldığı
görülmektedir.
İnsanlarla
İlişkiler
Çalışanların, diğer çalışanlarla ve
yöneticilerle olan ilişkileri, sinerji kavramının önem kazandığı modern örgüt
yapılanmalarında, önemli bir performans ölçütü olarak karşımıza çıkmaktadır.
İnsanlar arasında yaşanan
ilişkilerle, örgüt performansı arasında bir bağlantının olduğu ve ilişkilerin
kötü olduğu örgütlerin performansları olumsuz yönde etkilendiği yapılan
araştırmalar ile ortaya çıkmaktadır.
Bu maksatla; 360o
performans değerlendirme yönteminde insanlar arasındaki ilişkileri geliştirmek,
takım çalışmasını yönlendirmek ve özendirmek olumlu performans değerlendirme
ölçütleri olarak kabul edilmektedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder