Garavan
vd.lerinin aktardığına göre Tomow, 360o performans değerlendirme yönteminde sürecin; yöneticiler,
aynı seviyedeki iş arkadaşları, astlar ve kişinin kendisi gelen veriler
marifetiyle yönetildiğini ifade etmektedir. Tomow bu sürece bu müşterilere dâhil etmemiştir, Tomow’un yaklaşımını reddetmiştir. Çünkü
müşteriler dâhil edilmeden yapılan bir 360o performans değerlendirme
süreci eksik, yani 270° olacaktır. Müşteriler çok önemli bir bilgi kaynağıdır
ve örgüte önemli katkıları yadsınamayacak derece fazladır. Müşteriler, örgütün
rekabetçi ortamında avantajları arttıracağından veri kaynakları arasına mutlaka
dâhil edilmelidir. Özellikle, hizmet sektöründe üretim yapan ve doğrudan insana
hizmet veren işletmelerde muhatap olunan müşterilerin ve eğitim kurumlarında
yapılan öğretmen değerlendirmelerinde öğrenci ve velilerin iç ve dış müşteri
olarak 360o performans
değerlendirme sürecine
dâhil edilmesin sistemi olumlu yönde destekleyeceği göz ardı edilmemelidir.
360o
performans değerlendirme yönteminde geribildirim sağlayacak kaynaklara; aile
fertlerini, çocukluk arkadaşlarını, kişinin psikolojik görüntüsünü, önceki iş
deneyimlerini ve hatta çocukluk anılarını katmak aynı şekilde dğerlendirme
sistemini destekler bir nitelik sağlamaktadır.
360o performans değerlendirme yönteminde veri
kaynaklarının her bir çalışan için kimler olacağı, örgütün yapısına ve faaliyet
gösterdiği alanlara ve çalışanın görevine göre değişiklik göstermektedir.
Örneğin; büyük bir market zincirinde çalışan kasa görevlisine değerlendirme de
girdi sağlayacak veri kaynakları, çalışanın 1. amiri olan muhasebe bölümü şefi,
müşteriler, çalışanın mağazada çalışan emsal arkadaşları ve göreviyle alakalı
mevcut raporlar olabilir. Aynı şekilde bir öğretmenin performans
değerlendirilmesinde veri kaynakları okul müdürü, müdür yardımcıları, zümre
öğretmenleri, veliler, öğrenciler ve öğrencilerinin genel deneme sınavlarında
aldığı notlar olabilir. Örneklerden anlaşılacağı üzere 360o performans değerlendirme yönteminde veri kaynakları
için kesin bir sınırlama bulunmamaktadır. Veri kaynakları örgütün özelliğine
göre belirlenir. Unutulmamalıdır ki veri kaynaklarının çokluğu ile
değerlendirmenin doğruluğu arasında sıkı bir ilişki söz konusudur.
Alternatif veri kaynakları sadece
performans değerlendirme uygulamasında değil üst düzey yönetici seçiminde
yapılan mülâkatları destekler nitelikte kullanılmaktadır. Bu kapsamda, yönetici
adayının çocukluk arkadaşları, apartman komşusu, eski işyerinde bulunan amir
veya arkadaşları ve sağlık safahatı veri kaynağı olarak mülâkat sürecine dâhil
edilmektedir.
Veri kaynağının seçilmesinde
uzmanlık ve güvenirlik en önemli kişisel özelliklerdendir. Değerlenen kişi ile
geribildirim sağlayacak veri kaynağı arasında değerlendirmenin geçerliliğini
etkileyecek şekilde aşırı yakınlık veya husumetin olmaması, veri kaynağı
seçiminde dikkat edilecek konuların başında gelmektedir.
Bu yöntemde veri kaynaklarının
seçimi ile birlikte, seçilen veri kaynaklarının sürece katılma konusunda
istekli olmalarının sağlanması gerekmektedir. Bu da veri kaynaklarına
kimliklerinin gizli tutulacağının garantisinin verilmesi ile mümkün olacaktır.
Bu garanti verilse dahi özellikle üst değerlendirmelerinde eğer katılımcı veri
kaynağı olarak sürece katılım sağlamak istemiyorsa kesinlikle zorlanmamalıdır.
Çünkü gönülsüz olarak yapılan geribildirimler değerlendirmenin doğruluk
düzeyini azaltacaktır.
Veri kaynaklarının çeşitliliğinin
belirlenmesi ile birlikte her bir veri kaynağı çeşidinden kaç kişinin
kullanılacağı tespit edilmelidir. Ast ve emsal çalışma arkadaşları
değerlendirmelerinde sadece bir veri kaynağına bağlı kalındığı takdirde hem
değerlenen kişi değerlendirme sonucundan, değerlendirmeyi kimin yaptığını
anlayacak hem de değerlendirmenin geçerliliği azalacaktır. Bu yüzden ast ve
emsal çalışma arkadaşları değerlendirmelerinde veri kaynağı sayısının iki veya
üç kişi olması gerekmektedir.
Bu yöntemde değerlendirici sayısının
toplam olarak kaç kişi olması gerektiği ile ilgili birçok görüş vardır. Kimi
uzman 360o performans değerlendirme yönteminde veri kaynaklarının
sayısının en az üç kişi olması gerektiğini söylerken, bazıları ise veri kaynağı
sayısının en az beş-altı olması gerektiğini söylemektedirler. Ancak, üst
değerlendirmesinde zorunlu olarak bir kişi seçilecek olmasına rağmen, diğer
veri kaynaklarından iki veya üç kişi seçilmesi daha uygun bir yaklaşım
olacaktır. Veri kaynağı çeşidi ve her veri kaynağından sürece katılacak kişi
sayısının tespitinde ölçü; her açıdan yeterli bilgi toplamamıza yetecek ve veri
kaynaklarının gizliliğini sağlayacak minimum sayı olmalıdır. Bu kapsamda; her
bir değerlendirilen için bu sayının yedi-dokuz arasında olması, 360o
performans değerlendirme sürecinin sağlıklı bir şekilde yürütülmesi bakımından
yeterli sayıyı oluşturacaktır.
Çoklu veri kaynaklarından gelen
geribildirimler bazen olumlu, bazende olumsuz yönde diğer veri kaynaklarından
aşırı derecede farklılık gösterebilmektedir. Bu gibi durumlara şüpheci
yaklaşmakta fayda olacaktır. Çünkü bazı çalışanların sistemi sabote etmek için
aşırı uçta değerlendirme yapmaları da mümkündür.
Çalışanının
Amiri (Üst Değerlendirmesi)
Üst’ler geleneksel performans
değerlendirme sistemlerinde tek veri kaynağı durumunda bulunmakta ve günümüzde
de birçok örgütte çalışanların performansları, sıralı amirleri (birinci, ikinci
ve üçüncü amir) tarafından ölçülmektedir. Üst’ler 360o performans
değerlendirme yönteminde tek veri kaynağı değildir. Buna karşın değerlendirmeye
katkı oranı bakımından çalışanın amirini en önemli veri kaynağı olarak kabul etmek
gerekmektedir.
Üst’ler statüleri gereği sahip
oldukları tecrübe ve iş bilgisinden, ayrıca yakınlıklarından dolayı çalışanların
iş performansını en iyi belirleyebilecek konumda bulunmaktadırlar. Çalışanların
başarılı veya başarısız oldukları noktaları ve kendilerini hangi konuda nasıl
yetiştirmesi gerektiğini en iyi bilecek kişi şüphesiz çalışanın amiridir. Ancak
geleneksel sistemlerden farklı olarak, 360o performans değerlendirme
yönteminde çalışanın amiri, yargılayıcı olmaktan çok, rehberlik edici, yol
gösterici olarak ön plana çıkmaktadırlar. Bir başka deyişle üstler performans
değerlendirmenin gelişim amacını yerine getirmek için koçluk yapma sorumluluğunu taşırlar.
Geleneksel performans değerlendirme
sistemlerinde karşımıza çıkan sıralı amir
kavramının, 360o performans değerlendirme yönteminde kullanılmadığı
görülmemektedir. Çünkü geleneksel performans değerlendirme sistemlerinde,
ikinci ve üçüncü derece amirler genellikle çalışanı tanımadığından verdikleri
notlar afakî
olmakta veya birinci amirin verdiği nota katılmak suretiyle gerçekleşmektedir.
Bu yüzden fonksiyonel olmayan sıralı amirler yerine, 360o
değerlendirme de sadece çalışanın birinci amiri üst değerlendirme sürecinde yer
almaktadır.
En önemli veri kaynağı olarak kabul
edilen üst’ler eğer geleneksel yöntemlerde olduğu gibi tek başına veri kaynağı
olarak kullanıldığında, değerlendirmenin nesnel olamaması ve değerlendirme
sürecine ön yargıların egemen olması durumuyla karşılaşılmaktadır. Bu
düşünceden hareketle, üst değerlendirmelerinin mutlak gerekli olduğu, ancak 360o
performans değerlendirme yönteminde olduğu gibi üst görüşlerinin diğer veri
kaynaklarından gelecek geribildirimlerle desteklenmesi gerektiği önemli bir
husus olarak karşımıza çıkmaktadır.
Çalışanın
Ast’ı (Ast Değerlendirmesi)
Ast değerlendirmesi; 360o
performans değerlendirme yönteminin bir bölümünü oluşturan ve çalışanların amirlerinin
yönetim ve liderlik yeteneği hakkında değerlendirme yapma imkânı buldukları bir
uygulamadır.
Ülkemizde
özel ve kamu sektöründe bulunan yöneticilerin birçoğu mutlak amir anlayışının egemen olduğu geleneksel yönetim
sistemlerinden geldiğinden ve bu sistemin bir ürünü olarak, tek yönlü ve amire
dayalı sicil değerlendirme sistemi sayesinde bulundukları mevkilere ulaştıklarından,
ast değerlendirmesi gibi bir düşünceyi kabullenmekte güçlük çekmektedirler. Bu
nedenle ast değerlendirmesi en tartışılan ve uygulama boyutunda dirençle
karşılaşılan yöntem olarak karşımıza çıkmaktadır.
Bununla
beraber, ülkemizde fazla miktarda aile şirketi bulunmaktadır. Şirketin sahibi
aynı samanda üst düzey yönetici konumundadır. Şirket sahibinin yüksek boyutta
olan egosu şirket çalışanlarının kendilerini değerlendirecek olması düşüncesini
kabul etmekte çoğu zaman zorlanmaktadır. Buna karşın Bernardin vd. yöneticilerin değerlendirme sürecinde ast değerlendirmesini de içine katan çok
kaynaklı değerlendirme sistemlerini tercih ettiklerini belirtmektedir. Uzmanlar
tarafından belirtilen bu görüş ayrılıkları her ülke de, hatta her örgütte yapı
ve iklimdeki farklılıktan kaynaklanmaktadır. Ülkemizde ast değerlendirmesini
kabullenmek için ieğitimin de çinde olduğu belli bir sürecin aşılması
gerekmektedir.
Belli noktada patron veya yöneticilerin
ast değerlendirmesine sıcak bakmamaları haklı olarak kabul edilebilir, çünkü
astların tecrübe ve bilgi seviyelerinin yetersizliğinden dolayı amirlerini her
yönüyle değerlendirmesi mümkün görülmemektedir. Ancak ast değerlendirmesi esas
olarak amirin görevini yapması ile ilgili konuların dışındaki yetkinlilerinin
değerlendirilmesinde etkin olarak kullanılmaktadır.
Bazı yazarlar yöneticilerin ast
değerlendirmesini benimseme zorluğu çekmelerindeki asıl nedenin, gerçek
yüzlerinin ve başarısızlarının ortaya çıkmasını engelemek maksadıyla olduğu
yönünde görüş ifade etmektedirler. Bu görüşe katılmamakta mümkün değildir.
Yöneticilerin astlarına çalıştırırken,
kendilerinin de uyması gereken bazı kurallar vardır. Astının geleceği ile
ilgili yaptırım gücü olması, yöneticilerin ve patronların astlarına kötü
davranmalarını gerektirmemektedir. Bazı gelişmiş ülkelerde bu konuyla ilgili çok
sert yaptırımlar bulunmaktadır. Örneğin 23 Şubat 2008 tarihli Vatan Gazetesinde
aşağıda belirtilen haberi yer almıştır:
“İtalya’da Yargıtay
iş dünyası için eşine az rastlanır bir karara imza attı. Yargıtay kararında
Astlarınıza hakaret etmek, onlara, sizin işten atılmanızı isteme hakkı verir.
Astına hakaret, görevden atılmak için bir neden teşkil eder” ifadesine yer
vererek üst pozisyondaki kişilerin astlarına hakaret etme olasılığını tamamen
ortadan kaldırdı. Karara giden süreç, bir süpermarketim et reyonunda çalışan 3
kadının, müdüre şeflerinin kendilerine çok kötü davrandığından yakınarak, işten
atılmasını talep etmeleriyle başladı. Müdür, şefi işten atmak istedi. Ancak şef
mahkemeye başvurdu. Mahkeme çalışanların şikâyetinin, şefin işten çıkarılması
için bir neden teşkil etmediği kararına vardı. Bunun üzerine süpermarket müdürü
Yargıtay’a başvurdu. Yargıtay ise mahkemenin kararını bozarak, astlara,
kendilerine kötü davranan üslerini işten attırma hakkı verdi”.
Haberde
görüldüğü üzere artık yöneticilerde astlarına karşı daha dikkatli davranmayı
öğreneceklerdir. Örgütsel etkililik ile çalışanların mutluluğunun eşgüdümlü
olarak gerçekleşmesi, insan kaynakları yönetiminin en önemli amacı olmalıdır.
Ast değerlendirmesi, örgüt
içerisinde insan kaynakları yöneticilerinin en çok dikkat etmesi gereken konuların
başında gelmektedir. Bu yüzden değerlendirme formlarının hazırlanması evresinde
çalışanların, amirlerinin hangi özelliklerini değerlendirebileceğinin doğru
olarak tespit edilmesi önem taşımaktadır. Bu kapsamda; liderlik yeteneği, yetki
devri, katılımcı yaklaşımı ve iletişim yeteneği gibi konularda çalışanların
amirlerini değerlendirme konusunda uygun pozisyona sahip oldukları söylenebilir
(Uyargil, 1994:34-35).
Astların veri kaynağı olarak
kullanılabilmesi için üç şartın oluşması gerekmektedir. Bunlardan birincisi,
yöntemin sağlayacağı faydalardan dolayı yöneticilerin yönteme inanmaları ve tam
bir kabullenme içine girmeleri, ikinci şart, yöntemin tek başına kullanılmayıp 360o
performans değerlendirme yöntemi gibi çok kaynaklı bir sistemin parçası olarak
kullanılması, son şart ise astlara olumsuz yapılabilecek değerlendirmeler
sonucunda amirleri tarafından düşmanca tavırlar beslenmesinin engelleneceğinin
garantisinin verilmesi gereklidir.
26 Haziran 2006 tarihli Dünya
gazetesinde Dr. Uğur
Tandoğan bir anısını şu şekilde anlatmaktadır:
“Chicago`daki bir üniversite de part-time ders vermeye
başlamıştım. Ders, yöneylem araştırması gibi matematiksel bir dersti. Dönemin
sonuna doğru, bölüm başkanı beni çağırdı. Elime bir tomar kağıt tutuşturdu. ‘Bunları
sınıfa dağıtacaksın, sonra da sınıftan çıkacaksın sonra öğrencilerden birisine
görev vereceksin. Bunları o toplayacak, bölüme getirecek’ dedi. Benim şaşkın
baktığımı görünce de daha fazla açıklama ihtiyacı duydu. ‘Öğrenciler seni
değerlendirecek, bizde adet böyledir. Onlar bizim müşterilerimizdir. Bizi en
iyi onlar değerlendirebilir’ dedi. Fazla bir şey diyemedim. İtiraz edecek gücüm
yoktu. Etseydim de sonuç zaten değişmezdi.
Böyle bir şey ilk kez başıma geliyordu. Geldiğim kültürde, hoca her şeydi. Gerçi mekanik
hocası ders anlatırken ‘Hocam
forum yapalım bu dersin gerekliliğini tartışalım’ bile diyebilen bir 68
kuşağındandım. Ama hocanın değerlendirmesini öğrencilerin yapması aklımızın
ucundan bile geçmemişti. Ne yapalım, başa gelen çekilir deyip, sınıfın yolunu
tuttum. Öğrenciler beni değerlendirdi. Olayın şokunu bir süre sonra unuttum.
Dersler bitti. Notlarımı teslim ettim. Okul ara tatile girdi. Bir gün bölüm
başkanından bir telefon aldım ‘Gel görüşelim’ dedi. Gittim, Bakalım bu kez
sırada amuda kalkmak mı var? Diye düşüne düşüne. Bölüm başkanı lafı fazla
uzatmadan konuya girdi; ‘Hani o şaşırdığın öğrenci değerlendirmesi var ya.
Sonucu bizi de çok şaşırttı. Bundan önceki hocayı öğrenciler nerde ise linç
edeceklerdi. Senin değerlendirmen çok iyi. Bizim bu konuda bir tam zamanlı
öğretim üyesine ihtiyacımız var. Bizimle tam zamanlı çalışır mısın?’ Ben de
Çalışırım tabi deyip işe başladım. ”
Anlatılan olay, gelişmiş bir ülkede ast
değerlendirmesinin uygulama boyutundaki kabullenme düzeyini göstermesi
bakımından güzel bir örnek oluşturmaktadır. Dr. Tandoğan anısına şöyle devam
etmektedir:
“Türkiye’de çalışmaya başlayınca yine karşıma çıktı
performans değerlendirme. Ama üstün astı
değerlendirdiği klasik bir değerlendirme sistemi idi. Ben yönetici idim. Benim
üstüm beni, ben de astlarımı değerlendiriyordum. Doğru, üst astı değerlendirir.
Ama bu tek yönden bir değerlendirmedir. Genelde üstlere karşı hep bir rol
oynanır. Bizi yalın halimizle görenler, bizim astlarımızdır. Özellikle de
yönetici becerileri konusunda astların gözlemleri daha gerçekçidir. Bu inançla
elemanlarımdan beni değerlendirmelerini isteyim diye aklımdan geçerdi. Doğru
soruyu sormayı bilmezseniz, doğru cevabı alamazsınız
. Aynen böyle oldu. ‘Beni değerlendirir misiniz, siz de?’ diye yanlış biçimde
sormuştum. Onlar da ‘Estağfurullah’
deyip değerlendirmemişlerdi. Sonra soruyu doğru biçimde sormuştum. ‘Ben, iyi
bir yönetici olmak istiyorum. Bana yardımcı olur musunuz? Örneğin, benim bir
huyumu değiştirmek isteseniz, neyimi değiştirirdiniz?’ O zaman şu cevabı
almıştım birisinden ‘Siz, akademik dünyadan geliyorsunuz. O alışkanlığınız
devam ediyor. Her konuya doktora tezi gibi bakıyorsunuz. Çok araştırıyorsunuz.
Halbuki yaşam burada hızlı. Daha hızlı karar vermelisiniz’ demişti. Bir başka
elemanım da bunu doğrulamıştı. Böyle bir eleştiriyi hiçbir üstümden almamıştım. Sonra
baktım, gerçekten kararlarımı geç alıyordum. Astlarımdan aldığım bu eleştiri
sayesinde karar verme becerilerimi geliştirdim.”
Sonuç olarak; üstlerinde gelişime ihtiyaçları vardır, bu yüzden ast değerlendirmesi
oldukça fonksiyonel bir uygulama olarak dikkat çekmektedir. Artık 360o performans değerlendirme yöntemi ile bazı
gerçeklerin ortaya çıkma zamanı gelmiştir. Hiyerarşik yapılanmadan ötürü
birinci amirinden başka, bir üst amirle irtibat kuramayan astlar, sorunlarının
çözümünü amirleri istemediği sürece gerçekleştirememekte ve içlerine atmak
zorunda kalmaktadırlar. Buna karşın üstler, çalışanlara karşı kurdukları baskı
ile sorunların üst yönetime çıkmasını engellemekte, âdeta istedikleri gibi at
oynatmaktadırlar. Bu durumun değişmesi için 360o performans değerlendirme yöntemi ve bu
yöntemin önemli araçlarından biri olan ast değerlendirmesini hayata geçirmek
gerekmektedir.
Çalışanın
İş Arkadaşları (Emsal Değerlendirmesi)
İş arkadaşlarınca yapılan
değerlendirmeler, belirlenmiş performans ölçütlerine göre çalışan hakkında iş
arkadaşlarının görüşünün alınması ve daha sonra alınan görüşlerin insan
kaynakları departmanı
tarafından değerlendirilmesi ve değerlendirme sonuçlarının yönetsel kararlarda
kullanılması esasına dayanmaktadır. Çalışanın çevresinde bulunan ve onunla iş
veya dostluk ilişkisi içerisinde bulunan emsal seviyedeki iş arkadaşları, 360o
performans değerlendirme sürecinin önemli bir veri kaynağı durumundadır. Çünkü
emsal seviyedeki iş arkadaşları, çalışanı yakından tanıdıklarından, onun
performansı hakkında da bilgi verebilecek geçerli ve güvenilir bir değerleyici
durumundadırlar. Örneğin; çalışanın işe devamlılığı, yardımlaşmaya sevmesi,
çalışma hevesi, bilgi paylaşımı ve takım çalışmalarındaki rolü konusunda iş
arkadaşlarının oldukça fazla katkı ve engin düşünceleri olacaktır.
Bu
yöntemle yapılan değerlendirmeler uzun yıllar işletmeler tarafından uygulanmış
ve oldukça başarılı sonuçlar aldığı görülmüştür. Ancak bazı
işletmelerde çalışanın arkadaşları tarafından yapılan değerlendirmelerin insan
kaynakları departmanı
tarafından değil, çalışanların birinci amirleri tarafından görülmek, onaylanmak
veya değerlendirilmek istemeleri durumlarıyla karşılaşılmış ve bunun sonucunda
sisteme güven azalmıştır. Bu
yüzden veri kaynağının gizliliğinin sağlanması ast değerlendirmesinde olduğu
gibi iş arkadaşlarınca yapılan değerlendirmelerde de oldukça önemli bir nitelik
olarak yer almaktadır.
Emsal seviyedeki veri kaynaklarının
seçimi titizlikle üzerinde durulması gereken bir konudur. Çünkü iş arkadaşları
çalışanla husumeti olan veya aşırı derecede yakınlığı olan kişilerden seçilmesi
durumunda değerlendirmenin nesnelliğine gölge düşmüş olacaktır. Aynı şekilde
birbirlerini değerleyen kişiler arasında terfi, transfer gibi konulardan
kaynaklanabilecek bir rekabetin olması hâlinde
performansa ilişkin nesnel geribildirimler sağlamak mümkün olmayabilir. Bu nedenle, terfi ve ücret artışı konularında
verilecek kararların bu tip değerlendirmelere dayandırılmaması önerilmektedir.
Buna karşın belirli kilit işleri yapacak atamalarla ilgili kararların
alınmasında iş arkadaşlarından elde edilen verilerin büyük ölçüde etkili olduğu
görülmektedir.
Emsal seviyedeki veri kaynakları
genellikle takım çalışmasına değer veren ve performans seviyesi yüksek olan
kişilerden seçilmesi gerekmektedir. Ancak bu yöntemde kötü performans notu
veren iş arkadaşı ile daha sonra olumsuz ilişkiler kurma veya ona misilleme
yapmak arzusu az da olsa görülmekte ve örgüt içi huzurun bozulmasına neden
olabilmektedir.
Emsal
değerlendirmeleri örgüt içerinde katılımcı bir kültür oluşmasına katkı sağlayan
bir uygulamadır. Ayrıca çalışanlar performans değerlendirme sistemine
sağladıkları girdi dolayısıyla seslerinin duyulduklarını hissedeceklerinden
motivasyonları da olumlu yönde etkilenmiş olacaktır. Çalışanın performansının
ölçülmesine farklı bir bakış getiren bu uygulama 360o performans
değerlendirme sürecinin vazgeçilmez bir halkasını oluşturmaktadır.
Bu
değerlendirme yöntemi katı hiyerarşik yapının söz konusu olduğu örgütlerde
uygulama alanı bulmakta zorluk çekmektedir. Ancak günümüzde hiyerarşik
yapılanmadan ziyade çağdaş yapılanmanın söz konusu olduğu örgütlerde bu
yöntemin, tek başına değil 360o performans değerlendirme yönteminin
bir tamamlayıcısı olarak kullanılması daha uygun sonuçlar verecektir.
Müşteriler
(Müşteri Değerlendirmesi)
Müşteriler örgüte değer katan ve
rekabet avantajını arttıran önemli veri kaynaklarından biri olarak 360o
performans değerlendirme yönteminin önemli bir halkasını oluşturmaktadırlar.
Müşteriler iç ve dış müşteri olmak
üzere iki bölümde sınıflandırılmaktadır. Örgütte bulunmayan, sadece üretilen mal
ve hizmeti satın alan kişiler dış müşteri, öğrenciler veya çalışanlar gibi
örgüt içinde bulunan ve örgütün hizmetlerinden istifade eden kişiler ise iç
müşteri olarak isimlendirilmektedir.
Toplam kalite yönetimi anlayışının
yaygınlaşmasıyla, 1990’lı yıllardan itibaren ön plana çıkan trendler rekabet ve müşteri üzerine odaklanmadır. Örgütlerin rekabet edebilir bir
durumda kalabilmeleri için mümkün olan en yüksek verimlilik derecesine
ulaşmaları gerekmektedir. Yüksek verimlilik ise üst düzey performans göstermeyi
gerektirmektedir. Bu bağlamda, en doğru ve en güvenilir performans ölçüm sonucu
tek perspektiften değil, çalışanın etrafındaki tüm insanlardan gelen
geribildirimler sayesinde elde edilecektir.
Müşteri odaklılık ise müşterilerin
ihtiyaçlarını ve beklentilerini tam olarak karşılayarak onları memnun edecek
bir anlayışa sahip olmayı gerektirmektedir. Çeşitli bilim adamlarının
açıklamalarında en önde gelen ortak nokta tüketiciye yönelik tutumun
benimsenmesi ve tüketici tatmini yoluyla kâr sağlanmasıdır. Bu
durumda, örgütsel başarının müşteri istekleri, beklentileri ve standartlarının
örgüt tarafından bilinmesine bağlı olduğu görülmektedir. 360o
performans değerlendirme yöntemi örgütlere müşterilerinden bilgi elde
etmelerini ve bu bilgilere göre hareket etmelerini olanak sağlamaktadır.
Hizmet kalitesi, müşteri
duyarlılığı, tutum ve davranış, bilgi ve beceri yeterliliği gibi konularda
müşterilerden geçerli ve güvenilir veriler elde edilebilmekte ve bu bilgilerin
sağlanmasında mülâkat, anket ve telefon
görüşmeleri gibi yöntemler kullanılmaktadır. Müşteriler özellikle iş
yaşamındaki kalite ve servis uyumunu ölçmede en iyi kaynak durumundadır. Müşterilerin
performansa ilişkin görüşlerine başvurulması, müşteri ile örgüt arasında sağlam
temeller üzerine kurulmuş bir bağ oluşmasına imkân vermektedir.
Geribildirim veren müşterilerin arasında
iç müşterilerin bulunması ayrı bir önem taşımaktadır. Çünkü toplam kalite
yönetimi anlayışı çerçevesinde iç müşteri kavramı önemli bir yer teşkil
etmektedir. Bu şekilde örgütlerden, kendi faaliyetlerinin çıktılarını kullanan
tüm bölüm, birim ve kişileri, tatmin edilmesi gereken bir müşteri olarak
görmesi istenmektedir.
Müşteriler örgütün ürünleri veya
hizmetlerinin kalitesini değerlendirme konusunda bazen yöneticilerden daha
başarılı olabilmektedir. Çünkü yöneticilerin sınırlı bilgileri veya
perspektifleri olabilmektedir. Bu yüzden örgütler, kendi içlerinden gelen
geribildirimlere ilâve olarak müşterileri de değerlendirme
sürecine katmaktadırlar.
Çalışanın
Kendisi (Kişisel Değerlendirme/Özdeğerlendirme)
360o performans değerlendirme
sürecinde; çalışanın, kendisi veya performansı hakkındaki bireysel görüşlerini
değerlendirmeye yansıtmasına kişisel
değerlendirme denir.
Kişisel
değerlendirme ile, kendi performansını ifade eden çalışan ve yöneticiler
yapılan iş veya üretilen çıktıları kullanacağı gibi ifadelerini sayısal olmayan
tanımlarla da yapabilirler. Kişisel değerlendirme yöntemi en üst düzeyde görev
yapan veya başkalarının değerlendirmesinin uygun olmadığı görevlerde çalışan
personelin değerlendirilmesinde tek veri kaynağı olarak, münferit bir şekilde kullanılabileceği
gibi, 360o performans değerlendirme yönteminde çoklu veri
kaynaklarından biri olarak değerlendirme sürecine katkı sağlamaktadır.
Performans
değerlendirme ile ilgili yapılan araştırmaların çoğu konunun öznesi olan değerlenenin bakış açısı yerine
değerleyiciye, yöntemin güvenilirlik ve geçerliliğine yoğunlaşmıştır. Performans
değerlendirme sistemi, çalışanın kendisi dâhil bütün katılımcılar tarafından
adil bir katılım sağlanmadığı takdirde etkin olmayacaktır.
Çalışanlar
performans hedeflerinin ve değerlendirme ölçütlerinin saptanmasına katkı
sağladıkları, kendi kendilerini değerlendirdikleri ve gösterdiği performansı
değerlendiricilerle tartıştıkları takdirde örgütün amaçları doğrultusunda ekip
çalışmasına daha eğilimli olurlar.
Çalışanların kendi kendilerini
değerlendirmeye teşvik edilmesi onlara, tüm değerlendirme sürecine kendi
yaptıkları katkının çok önemli olduğuna ilişkin güçlü bir mesaj verir.
Çalışanın kendini iyileştirmeye açık alanları ile profesyonel olduğunu kabul
ettiği yanlarını değerlendirmesi, ortaya koyması kendini çok iyi tanıması ve
geliştirmesi için oldukça önemlidir.
Kişisel
değerlendirme, ast ve emsal değerlendirmesi gibi oldukça fazla direnç
gösterilen yöntemlerden biri olarak kabul edilmektedir. Direnç gösterenler,
çalışan hak etmemesi durumunda bile kendisine en yüksek notu vereceği, bu
şekilde değerlendirmenin nesnel olmayacağı görüşünü savunmaktadırlar. Thornton (1980:263;) çalışanların
kendi performanslarını yüksek değerlendirme hatası yaparak değerlendirme
eğiliminde oldukları ve bu değerlendirmelerin, amir değerlendirmeleriyle
paralellik göstermediğini iddia eden bazı çalışmalara rastlandığını ifade etmektedir.
Bununla
beraber, yapılan bazı araştırmalar göstermiştir ki, kişisel değerlendirmelerde
çalışanlar kendilerine karşı bazen yüksek değerlendirme hatası yapsalar bile,
çoğunlukla kendilerine karşı nesnel ve biraz da sert olabilmektedirler. Hatta
kişisel değerlendirmelerinde üstlerinden daha sert olabilen çalışanlarda
bulunmaktadır. Bu duruma uzmanlar tevazu
faktörü olarak isimlendirmektedir. Kişisel değerlendirme, çalışan
tarafından örgüt yönetiminin kendisine güvenmesi anlamı taşıdığından, örgüt
yönetimine karşı mahcup olmamak maksadıyla çalışanların kendilerine yaptıkları
değerlendirmelerde daha dikkatli davrandıkları gözlemlenmektedir.
Kişisel gelişimin tesis edilmesi
için önemli faktörlerden birisi de özfarkındalığın
sağlanmasıdır. Özfarkındalık bireyin; kişiliği, tercihleri ve yeteneklerini ve
bu özelliklerinin bazı görevleri yerine getirmeye katkılarını anlayabilmesidir.
Özfarkındalık seviyesi gelişmiş olan kişiler gereken durumlarda sahip oldukları
yeteneklerini devreye sokabilir ve daha az yetenekli oldukları alanlarda
gelişim için çaba sarf edebilirler. Özfarkındalık artımının kişilerde
olumlu yönde davranış değişikliğine yol açması kaçınılmazdır. 360o performans değerlendirme
yöntemi ile özfarkındalığın artmasını sağlamak mümkündür. Kısaca performans düzeyi, özfarkındalığın artması ile doğru
orantılı olarak artacaktır.
360o performans
değerlendirme sistemi içerisinde başkalarının kendisi hakkında düşünceleri ile
kendi düşüncelerini karşılaştırma imkânı
bulan çalışanlar, bu düşüncelerin örtüşen ve çatışan noktalarını saptama ve
performansı hakkında daha geçerli bilgi sahibi olurlar. Bireyler, davranışları
ve bunların diğer insanlar üzerinde ki etkileri hakkında düşünme fırsatı bularak
özfarkındalığı arttırmanın yanı sıra, farklı davranış biçimlerini geliştirme
yönünde motive olacaklardır.
Örgüt yönetimlerinin, kişisel
değerlendirmesini nesnel bir şekilde yapabilecek düzeyde sorumluluk taşıyabilen,
daha tutarlı veriler üretebilecek kişiler için, daha fazla motivasyon ve iş
tatmini sağladığı, ayrıca çalışanların gelişme amaçlarına daha fazla katkıda
bulunduğu bilinmektedir.
Performans değerlendirme kişişel
gelişimin sağlanmasında bir araç durumunda olduğundan, kişisel değerlendirme
yöntemi ile çalışanın kendisi ile ilgili algısındaki doğruluk payı oldukça
artacaktır. Bu şekilde kişisel değerlendirme gelişimin sağlanmasında önemli bir
etken durumunda olacaktır.
Performans değerlendirme bir başkası
tarafından yapıldığında savunma mekanizması harekete geçer. Oysa kişi kendi
değerlendirmesini yaptığında savunmacı davranışları minimuma iner ve
değerlendirme sonunda yetersizliğini fark ederek kendini geliştirme çabası içine
girer. Kendi kendini değerlendiren kişiler arasında olumsuz
davranışlarını olumlu gibi gösterme gayreti çok fazla karşılaşılan bir durum
değildir. Çünkü bireyler olumsuzluklarının yüzlerine vurulması endişesi
taşıdıklarından genellikle nesnel değerlendirme eğiliminde olmaktadırlar.
Kişisel değerlendirme her şeyden
önce, çalışanları güçlü ve zayıf yanları hakkında düşünmeye ve gelişimleri için
amaçlar koymaya zorlayan bir kişisel gelişim aracıdır. Ayrıca üstlerin kendi
değerlendirmelerini, çalışanların kişisel değerlendirmeleri ile karşılaştırma
imkânı bulması bu değerlendirme çeşidini popüler kılmaktadır. Bu maksatla çalışanın kendisi, 360o
performans değerlendirme sürecinin değerli ve güvenilir bir veri kaynağı olarak
kabul edilmektedir.
Kendi kendini değerlendirme
değerlendirme yöntemini uygulayan ve başarılı sonuç almış örgütler
bulunmaktadır. Bunlardan birisi Global
Bilgi isimli firmadır. Global bilgi’nin çalışanlardan gelen bir fikir
üzerine geliştirdiği CC Dashboard
yazılımı ile, örgütün tüm çalışanları gerçek zamanlı olarak kendi performans
değerlendirmelerini yapabilmektedir. Expo 2006’nın en iyi ürün ödülünü kazanan CC Dashboard
yazılımı ile performans gelişiminde kısa sürede yüzde 6,5`lik bir artış
sağlandığı ifade edilmektedir. Ancak bu örnekte kişisel değerlendirme başlı başına bir değerlendirme yöntemi olarak
uygulanmaktadır. Bu haliyle bile başarılı
olmuştur. Ancak tek başına değil, 360o performans değerlendirme
yönteminin bir parçası olarak kullanıldığı takdirde kişisel değerlendirme daha
başarılı sonuçlar verecektir.
Mevcut
Raporlar ve Dokümanlar
360o performans değerlendirme yönteminde
kullanılan veri kaynaklarından biri de, örgüt içerisinde kullanılan raporlar,
istatistikî bilgileri, tutulan ve güncellenen yazılı dokümanlardır. Bu
kapsamda; bilânço, satış rakamları, üretim rakamları, denetim sonuçları,
kaynakların kullanımı ile ilgili raporlar, kaynakların kullanımında örgüte
sağlanan kazanç istatistikleri, hatalı üretim raporları, bölümler arası
kapasite ve kârlılık
karşılaştırmaları, alınan ödüller, cezalar, yüksek lisans ve doktora gibi ilâve eğimler, alınan yabancı dil notları
gibi rapor ve dokümanlar çoklu veri kaynağı olarak değerlendirme sürecine katkı
sağlamaktadır.
Çalışanların
birbirleri arasındaki farkı ortaya koyan bu dokümanlar, çalışanların emeğinin
karşılığı olarak performans notuna yansıtılması değerlendirmenin kalitesine büyük
katkı sağlamaktadır. Çünkü kişisel gelişime harcanan gayret ve yapılan işin
sonucu bu belgeler ile resmîleşmektedir.
Mevcut raporlar ve dokümanların
performans notuna yansıması belli bir yüzde üzerinden olmalıdır. Bu notlar
örgütün insan kaynakları departmanı tarafından rapor ve dökümanlar
üzerinden kanaat olarak verilebileceği gibi, 100 üzerinden aşağıda belirtildiği
şekilde bir değerlendirme formu da kullanılabilir.
Rapor ve Dokümanların
Değerlendirme Sürecine Katkısı
|
||
KONU
|
PUAN
|
ÖLÇÜT
|
Yabancı dil seviyesi
|
20
|
Bildiği yabancı dil sayısı ve seviyesi nedir? Alınan dil
notları nelerdir?
|
Eğitim durumu
|
15
|
Üniversite, yüksek lisans, doktora bitirme durumu nedir?
|
Yayınları
|
15
|
Makale, kitap yayımlamış mı? Bildirisi varmı?
|
Katıldığı bilimsel toplantılar ve aldığı eğitimler
|
15
|
Katıldığı seminer, sempozyum ve toplantılar nelerdir?
Mesleği ile ilgili aldığı eğitimler nelerdir?
|
Mesleki raporlar
|
20
|
Üretim, denetim, kalite vb. raporlar ile bilanço da
çalışanın görülen performansı nasıldır?
|
Takdir ve ceza durumu
|
15
|
Performans döneminde aldığı takdir ve cezalar nelerdir?
|
Toplam
|
100
|
|
Çalışana ölçütleri karşılama
oranı kadar, puan verilir ve 360o performans değerlendirme
yöntemi sonucunda alınan puan katılım yüzdesine göre değerlendirmeye
yansıtılır.
|
Diğer Veri Kaynakları
360o performans değerlendirme yöntemi çoklu
veri kaynaklarından gelen geribildirimlere dayandığından örgüt yapısına ve işin
özelliğine göre farklı veri kaynaklarının kullanımına açık bir değerlendirme
yöntemidir.
Öğretmen
değerlendirmesinde veri kaynağı olarak, denetimlerden alınan puanlar, veliler,
okul aile birliği temsilcileri, öğrencilerinin sınavlardan alacağı notlar diğer
veri kaynakları arasında sıralanırken, aynı şekilde bir yöneticinin
değerlendirmesinde, psikolojik durumunu yansıtan raporlar, daha önce çalıştığı
işte bulunan astları, üstleri veya çalışma arkadaşları, mahalleden, apartmandan
veya çocukluk döneminden iletişim içinde bulunduğu kişiler ve çalışanın
işyerindeki geçmişi de diğer veri kaynakları olarak değerlendirme sürecine
dâhil edilebilir.
Veri
kaynaklarının miktarı, değerlendirecek çalışanın işinde bulunan risk
faktörlerine göre değişmekle beraber esas olarak çalışan hakkında değişik
açılardan yeterli bilgi alınacak şekilde tespit edilmelidir. Unutulmamalıdır ki
veri kaynaklarının hiç biri değersiz değildir. Bazen hiç ummadığımız bir veri
kaynağı, örgütsel veya kişisel katkı adına çok değerli bir bilgi verebilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder